Bu kitap, adalet hakkında bir kitap ama hemen söylemek isterim, bu ne liberalizmin kaderine dair risalelerden biri, ne de başka bir büyük kuram; bir kurama düşülmüş bir dipnot ya da saldırı da değil, ekonometrinin ve oyun kuramının en yeni numaralarının tümüne yer veren teknik ustalıklarla sergilenen şu parlak felsefe gösterilerinden biri hiç değil!
Bu kitap nasıl yaşadığımıza, nasıl yaşamamız gerektiğini hissettiğimize, nasıl insanlar olduğumuza ve nasıl insanlar olmayı arzu ettiğimize dair bir kitap. Yazarın merkeze yerleştirdiği sav, adaletin iyi bir hayat için gerekli olduğu ve dolayısıyla her birimizin bu konuda ilgilenmesi, sorumluluk taşıması gerektiğidir. Yani bu kitap, yeni bir “mükemmel fakat var olmayan” toplum tasarısı değildir; mevcut toplumu kabul ederek başlamaktadır. Mutlaka ama mutlaka okumanızı tavsiye ederim.