Hatıralar I Hakkındaki Yorumlar

Döneme ayna tutan müthiş bir eser

Üstadın hatıralarından mutlaka istifade etmeliyiz.

Üstadın hayatının ilk dönemine dair güzel bir yolculuk bu kitap. Hem tarihi bir makale hem de kişisel bir günlük. Keyifle okunuyor.

Çok değerli bir hatıralar serisi.

Tarihi üstattan öğrenmek harika bir duygu devamı gelir umarım

Rahmetli Üstadın doğumundan üniversiteyi bitirdiği zamana kadarki hâtıralarını anlatıyor eser. Bu eserde bir münevverin doğduğu toplumu, toplumun sosyolojisini, insanların psikolojilerini görüp incelemek adına ayrıntılı bir anlatım var.

Kitapta beni en çok çeken o dönemdeki devletin millete ve milletin devlete karşı tutumları oldu. Osmanlı yıkıldıktan daha doğrusu bir sistem değiştirerek cumhuriyet ve demokrasi sistemine geçişinin insanlar üzerindeki psikolojilerini çok iyi yansıtmış Üstad.

Ayrıca belirtmeden geçilmemesi gereken Sezai ağabeyin Üstad Necip Fazıl'la beraber hatıraları bile okunmaya değer. Çünkü bu konu bazı kendini bilmez insanlarca bolca manipüle edilmiş bir durum olmakla beraber gerçeğini Sezai ağabeyden dinlemek insanı meseleye muttali kılıyor.

Eser çok şümullü olmasına gayet yalın bir dil içermesiyle bir çırpıda bitirilebiliyor.

Bu kitap Sezai Karakoç'un, 1988-1992 yılları arasında haftalık olarak çıkan ve 133 sayı devam eden Diriliş Dergisi'nde yayımlanan "Hâtıralar" başlıklı yazılarından oluşuyor.

Dil zevki denilen ne ise, bu kitap bana onu sundu. Son sayfasına kadar ... Sanki Karakoç karşımda, bir bir anlatıyor ...
...
"Ayın arka yüzünü görmediğimiz gibi hayatımızı ne kadar anlatmaya çalışsak görülmeyen bir arka planı kalacaktır. Öyle de olsa, görülenlerden görülemeyenlere, söylenenlerden söylenemeyenlere, hatırlananlardan hatırlanmayanlara gitmek artık okurun gönül marifeti olarak adlandırılabilir."
.
"Ah! Hâtıralar yazmak kadar insana azap verici ne vardır? Yaşananlar bir kere daha yaşanmış gibi oluyor. Hayatın acı olaylarını insan yeniden yaşamak istemez. Tatlı olanları hatırlamaksa ayrı bir ızdırab."
...
Birinci cildde üniversite hayatının sonuna kadar gelindi. Şimdi sıra ikinci cildde ...

Üstadın çocukluk yıllarından fakültedeki yıllarına kadar olan döneminden kesitler. İlk başlarda adapte olmakta zorluk çeksem de sonrasında büyük bir cezbe ve gıptayla beni kendisine çekti. Rahmet olsun üstada, duayla...

Akıcı, sürükleyici ve dönemsel kişilikleri tasvir ederken o dönemde yaşanmışlık hissi uyandırıyor..

Yazar kendi ailesini ilk ciltte bolca anı ile anlatıyor. Yaşadığı yerleri ekonomik tarihi sosyal ve kültürel açıdan bilgilerle okuyucuya sunuyor bu bilgiler belki sıkıcı gelebilir bazı insanlara eğer oralarla bir bağı yoksa gidip gelmemişse... iki ciltte genel olarak Cemal Süreyya, Şevket eygi, Necip Fazıl, Osman Yüksel Serdengeçti ile anılara yoğun şekilde deginilmis ve değerlendirmelerde bulunulmuş. Yazarın bu insanlarla ilişkileri ve haklarında düşündükleri kaleme alınmış. Ayrıca Fethi gemuhoglu, Mehmet Kaplan, Arif Nihat Asya, Muzaffer Ozak, Mahir iz gibi kişilere kısa da olsa yer verilmiş. Dönemin siyasi hadiseleri ve aktörleri bolca işlenmiş iki ciltlik eserde

Hatıra okumayı çok severim hele ki bunu sevdiğim biri yazmışsa. Dolu dolu iki cildin ilk cildi bu kitap Sezai Bey'in. Ben genelde ilk ciltleri çok sevmem çünkü sevdiğim kişilerin çocukluklarındansa daha günümüze yakın olayları, anıları anlatmasını isterim. Ama Karakoç'un çocukluk anıları da çok ilgi çekiciydi. Ayrıca bu kitapta birçok önemli şahsiyetin de adı geçiyor, N.F.Kısakürek başta olmak üzere. Zihninizdeki suskun Karakoç imajı yıkılabilir.

Üstad burada haliyle sade, duru bir dil kullanmış
Çocukluktan üniversite mezuniyetine kadar olan süreci kapsıyor. Yakın tarihe ışık tutuyor. Her kesimden birçok ünlü yazar, çizer kişilerin anekdotları da var. ve tabiki en çok Üstad Necip Fazıl'ın.

Anlaşılır ve sürükleyici bir dil kullanılmış.

Merak ve hasretle bekleniliyordu.

Üstadın hatıraları yayınlanmadan önce son okumasını yapmıştık. Her tarafının dikkatle okunması gereken bir eser olduğunu söyleyebilirim. Alan herkese hayırlı okumalar dilerim.