Türkiye'nin NATO'ya dahil olmasıyla birlikte şiddetlenen Karşı Devrimin yerleştiği zemin, Gökalpçi milliyetçilikle ve gerçek din ile alakası olmayan, faşizan bir İslami millliyetçiliktir. Türkçülüğü ulusçuluk bağlamında ele alan Kemalizmin hedef gördüğü muasır medeniyetten rahatsızlık duyanlar, Kemalizmin eklektik yapısını kısa vadede kâra dönüştürmek amacıyla, etnisite temelli Türkçülük anlayışı ortaya koymuş, devamında da, bu anlayışı daha geniş bir tabana yayabilmek için İslam dinini siyasallaştırmıştır. İnsanların değerli inançları, yolsuzlukların ilerici yolları tıkadığı bir kanalda değersizleştirilmeye çalışılmıştır, ne yazık ki başarılı da olunmuştur. Yanardağ, tüm bu süreci gerçekçi bir şekilde ele alır.