Bir yağmur damlasının ardında yaşamak var hayatı …
Melekler eşliğinde semadan inmek, mütevazi toprağa ulaşmak var …
Bütün varlığınla, benliğinle toprak olmak, onunla olmak var; onun içinde kaybolmak, ondan olmak var …
Damar damar yayılmak var bütün nebatata, sen olmamak, o olmak var …
Yalnız olmamak var, beklenen olmak, hasret olunan, ihtiyaç duyulan olmak …
Bazen de korkulan olmak, istenmeyen olmak …
Ama her halükarda var olmak var, hem asil hem mütevazi, hem bereket hem de imtihan olmak ama hep cesur olmak var …
Var olmak var …
Yokluktan gelen ama yokluğun tadından, kokusundan haberdar olmayan bir “varlığın” yokluktan korkması mümkün mü ? Neden bu vurgu “var olmaya” ??
Neden bu düşkünlük, onsuz olamazlık ??
Var olmadan olmaz mı, yok olarak varlığa gelinmez mi, hiç olarak …
Değil midir ki, hiçlik makamı, varlık makamıdır; hiç olmak, var olmak mı yok olmak mı ???
Bir şekilde olmak … var ya da yok, olmak …