Aslında Cemşir ağalar hala var.. Sayısını ve adını bilmediğince çocuğa sahip nice erkek yaşıyor bu topraklarda.. Hala kızlarını bir malmışçasına para ile satıyorlar.. Tek fark Güllü gibi kızların olmayışı, var ise de sayıca çok az olduğundan seslerinin çıkmayıp, hepsinin "kader" dedikleri şeye umarsızca boyun eğişi..
Güllü gibi dirayetli, cesur, herşeye tek başına karşı gelebilen bir kız bile "makus kader"ini yenemiyor.. Etnik farklara duyulan öfke ve kız alıp vermeme davaları da hala gündemde.. Demek ki çok şey değişmemiş.. Bizler yalıtılmış ortamlarda (büyük şehirleri kastediyorum) bütün bunlar yokmuşcasına yaşıyoruz.. Belki zaman zaman gazetede çıkan haberlere "vah vah, yazık olmuş kıza" şeklinde üzülüyor, içimizde birşeylerin kırıldığını hissediyoruz ama bir saat sonra günlük koşuşma temposuna ayak uydurmuş ve çoktan unutmuş oluyoruz okuduğumuz haberi..
Orhan Kemal'in mükemmel akıcı ve duru kalemi sayesinde, nasıl bittiğini anlayamıyorsunuz kitabın.. Hüzünlü de bitse, hayatın kendisi de hep mutluluk değil ki.. Gerçeğin içinde hüzün, mutluluktan daha çok değil mi?.
Bu kitabı gençler özellikle okusun bence.. Orhan Kemal'i tanımak adına, onunla tanışmak adına.. Ondan sonra diğer kitaplarını da edinmeye çalışacaklardır..