Yitik Oğlan Yitik Kız Hakkındaki Yorumlar

Onaylı Yorum Bu yorum, Onaylı Yorumcu tarafından yazılmıştır.
Yitik Oğlan Yitik Kız
Çoğumuz Stephen King'le tanımışızdır Straub'ı, Tılsım ne kadar güzeldi mesela, Kara Ev ne kadar güzeldi. Jack adlı çocuğumuzla, ikinci kitapta yetişkin Jack'imizle sırlardan sırlara, maceralardan maceralara düçar olmuş idik. Güzel anılar korunuyor, hatırlayınca mutlu oluyor insan. Kitapları okumuş kariler, Jack'i düşününce hepimiz mutluyuz sanıyorum.

Yitik Oğlan Yitik Kız, Straub'ın okuduğum ilk kitabı. Stephen King, okuduğu en iyi Straub kitabı olduğunu söylemiş. Bu şöyle süperdir, böyle manyaktır, en kraldır olayı riskli, çünkü umduğunuz şeyle karşılaşmazsanız önyargı öyle çabuk oluşur ki anlamazsınız bile. Eh, biraz da reklam kokan hareketler tabii, bu yüzden tekrar şans verebiliyorsunuz. Bir süre sonra. Konu Straub'sa ben vereceğim. Ki şans vermelik bir olay da yok, sevdim ben bunu.
Nancy Underhill'ın ölümüyle giriyoruz. Nancy, mutsuz bir evliliği sürdürmeye çalışan bir bacı. Kendisinin de hayattan pek bir beklentisi yokmuş zaten, lakin kocası Philip de biraz öküz çıkınca var olan minik umutlar da yok oluyor. Bir gün, oğlu tarafından bilekleri kesik bir vaziyette bulunuyor, kafaya da bir naylon poşet mi ne geçirilmiş. Oğul Mark için ne kadar travmatik bir hadise olduğunu düşünün ki Mark da gayet hoş bir çocuk. Babasının hödüklüğünden zerre geçmemiş buna, gayet yakışıklı ve normal bir genç. 15 yaşındaki gençler nasılsa öyle bir genç yani.

Tim var, New York'ta yaşayan bir yazar. Philip'in kardeşi. Zamanında kasabadan gitmiş, kardeşini orada bırakmış. Bu yüzden Philip beyinsizlik sebebiyle zaten zor bir insanken Nancy'nin intiharını araştırmak için kasabaya gelen Tim'e daha da uyuz davranıyor. Tim, Mark'ın ne kadar hayat dolu bir çocuk olduğunu gördüğü için sallamıyor kardeşini, Mark'la mail'leştikleri için çocuğu da biraz biraz tanıyor. Amacı çocuğun kötüye gitmesini önlemek, bir de işte hadiseyi aydınlatmak. Cenaze merasimi, şu bu. Bir şey bulamıyor ve New York'a dönüyor, Mark'la irtibatı koparmadan.

Bir süre sonra Mark ortadan kayboluyor, Tim kasabaya dönüyor yine. Bu sefer ellerinde incelenecek iki olay var. Biri, ailenin yaşadığı evin arkasında yer alan metruk ev. Mark, bu evde katakullilerin döndüğünden şüpheleniyor ve yakın bir arkadaşıyla evi inceliyor. Cenaze yemeğinde, sokağa çıktığında falan arkası dönük, korkunç bir adam görüyor; dev gibi ve kapkara giyinmiş. Bir gece evden arka bahçelerine atlayan ucubemsi şeyi de görünce ikisini birbirine bağlıyor. Sonradan ortaya çıkıyor ki evde manyağın teki kaçırdığı çocukları öldürmüş, saçlarını kesip saklamış. Böyle şeyler. Bu psikopat kardeşimiz de Nancy'nin kuzeni. Aile bağları... Diğer hadise de kasabada çocuk kaçırma olaylarının tekrar başlaması. Nöbetçi polislerin sayısı artıyor, aileler endişeli. Kasabanın başında böyle bir dert de var. Sonuçta bu iki hadise ileride birleşiyor, gizemler bir şekilde ortadan kalkıyor.

Bu ne bir korku/gerilim romanı, ne bir polisiye, ne de başka bir şey. Belgesele daha yakın; korkulu ve polisli bir davanın nasıl çözüldüğüne dair bir anlatı. Mesela Mark'ın öcülü evde dolandığı ve bir şeyler bulduğu bölümlerde korkuyoruz, öcülü evden arka bahçeye atlayan ucubeli sahnede gerim gerim geriliyoruz, Tim'in dedektif dostuyla yaptığı beyin fırtınalarında, polislerle ailelerin toplandığı bölümlerde polisiye tadı alıyoruz. Sonuçta elimizde metruk bir ev ve çocukları kaçıran bir manyak var, her şey birbiriyle bağlantılı olduğu için meyve kokteyli gibi bir şey bu roman. Her şeyden bir parça, lakin ortaya çıkan tat hiçbir şeye benzemiyor.

Anlatımda Tim'in günlüklerinden faydalanılmış, lakin ağırlıklı olarak olayları dışarıdan izleyen bir anlatıcı var. Belgesel gibi düşünün işte. Beklediğinizden çok farklı bir kitapla karşılaşıyorsunuz ama paradigmanıza ölümüne bağlı değilseniz kaldırıp bir kenara atmıyorsunuz, devam ediyorsunuz. Çünkü bir annenin ölümü, bir çocuğun ortadan kayboluşu, kasabaya dönen bir yazar, her şey sizi hikâyenin içine çekiyor.

Güzel, gayet okunabilir.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
neopalermo 03.09.2005
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Yitik oğlan yitik kız:anlatımı gerçektende diğer romanlara göre farklı.Bazı noktalarda yazar flashbackler yaparak biraz aklınızı karıştırsada gerçekten etkileyici!!!Ben özellikle mekan tasvirleinde özellikle gizemli evi anlatırken kullandığı anlatım tarzını çok beğendim... Özellikle korku romanlarından hoşlananlar için okunması gereken bir kitap!!!
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
gezgozkitap 13.02.2014
bu kitabı okuyalı ortalama 7 yıl oldu okulun bir an önce sona ermesini ve eve gelip bu kitabı okumaya koştuğum günleri söyleye bilirm sadece . çok güzel bir kitap
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
...xxx... 27.10.2012
Başarılı tasvirlerle dolu olan bu romana korku başlığının uygun olmadığını düşünüyorum. Ara sıra gerilmeler yaşayabilir insan fakat tam anlamıyla aaa çok korktum denemez. Olaylar arasındaki geçişler oldukça başarılı. Kitabın sonu farklı bitmiş. Yani ben böyle bir son beklemiyordum. Okunabilir bir kitap olduğunu düşünüyorum korku değil ama okuyucuyu güzel sarıyor merak uyandırıyor ve kitap bu merakla su gibi akıyor.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (10)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Hypnotises 06.04.2010
Yazarın anlatımı ve tasvirleri oldukça başarılı. Bir çok okur gibi Grange veya benzerleri ile karşılaştırmak çok doğru değil Straub için. Gerilim ve fantaziyi harmanlama şekli ile Straub kitabı okurken sizi çok daha derinlere çekiyor. Özellikle Yitik Oğlan Yitik Kız kitabının ardından mutlaka Gece Odası nı da okumalısınız. Hikayelerin ve karakterlerin bir kitaptan diğerine geçişi çok eğlenceli.
Yine de Straub'dan daha heyecanlı fantastik gerilim okumak istiyorsanız mutlaka Jonathan Carroll'ın Beyaz Elmalar'ını okumanızı tavsiye derim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
nisannn* 04.04.2008
Korku edebiyatını az çok takip eden biri olarak yazarın kitabını ilk kez edindim ve okudum.Sonuç olarak Grange ya da M.Chattam kadar beni etkiledi diyemeyeceğim.Buradaki tavsiyeler üzerine de şuan bir nevi devam kitabı olan Gece Odası'nı okuyorum.
Yazar okuyucuyu gerilime hazırlamakta cidden başarılı.Meraklanıyor endişeleniyor ve de cidden ''ee ne çıkacak bunun sonucunda hadi hadi'' diyerek sayfalar jet hızıyla çeviriyorsunuz.Kitabın kolay okunurluluğu da bundan sonra geliyor.Ancak gizem çözümü kısmı oldukça başarısız.Çoğu soru işareti havada kalıyor.''Ne yani bu mudur?'' oluyorsunuz ki bu bir korku romanı okurunun en büyük hayal kırıklığıdır.Yani tatminsizlik..
Somut bir sonuca ulaşılmasını beklerdim açıkçası.Yoksa hikaye,konu oldukça başarılı.Anne neden intihar etti?Kızın hikayesi neydi?Ne oldu bunlara???
Anlayan varsa bana da anlatırsa sevinirim...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
trecy_menza 04.11.2007
kitabı olumsuz ereştirenleri anlamıyorum açıkcası. Bu kitapla birlikte yazdığı diğer 2 kitabı da arkadan okumak lazım çünkü 3 seri de birbiri ile müthiş bağlanmış. Peter straub bence bence gelecekte çok büyük başarılar elde edecek.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Levent Oral 03.10.2007
Gerilim, korku ve birazda polisiye bir arada oaln kitabın komusu yine seri katiller ve ona öykünen yeni katiller. Her halde son zamanlarda bu konuya yakın birden fazla kitap okumuş olmak ve bundan önce okuduğum yazarların(Jean Chrisyophe Grange - Glenn Meade) bu konuda daha başarılı olmaları bu kitabı daha heyecansız bulmama neden oldu ama yinede türü seven biri olarak severek okudum.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
KY-150309 13.06.2006
Kitap benim için çok tatmin edici değildi, ama kurgulama, hikaye takdire şayan ve gece odasına nisbeten bence daha iyi bir roman. Daha önce de belirtildiği gibi hikaye bazı yerlerde askıda kalmış, maalesef doyumsuz bir hikayeye sahip değil, Örneğin Tim in dedektif arkadaşının seri katili bulmasıyla başlayan süreç bana sıkıcı bir son gibi geldi, katil ile evin ve evde geçenlerin bağlantısı çok soyut. Kitabı gece odası ile birlikte değerlendirdiğimizde hikaye biraz daha ivme kazanıyor.Hikaye daha fantastik bir boyuta ulaşıyor. Ben Peter Staub dan ümitliyim, takip edeceğim bir yazar, bu yüzden korku edebiyatını takip edenlere Yitik oğlan yitik kız adlı romanını da tavsiye edebilirim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
çağanoz 22.09.2005
Peter Staub un King le ortak yazdığı Tılsım ve Kara Ev i okumuştum.
Tek başına yazdığı Gölgeler Ülkesi de iyiydi. Yitik Oğlan Yitik Kıza gelecek olursak başlangıcında gerçekten ilginç bir roman.
Mark ın annesinin ölümü, Mark ın kayboluşu son derece ustaca yazılmış ve okuru meraklandırmakta çok başarılı. Ancak işin içine ev girdikten sonra nedense tempo düşüyor, doğaüstü tehlikeli bir katilin ortaya çıkacağı sinyalleri sürekli veriliyor ama olan bir şey yok.
Evdeki kız hakkında yeterli açıklama yapılmıyor, sonunda ne olduğuna dair üstü kapalı bilgi veriliyor bunlar da kitabın başarı oranını oldukça düşürüyor.
Okuması çok rahat ve iyi vakit geçirten bir roman ama açıkçası Straub tan daha iyi bir şeyler beklerdim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
jusjurandum 11.03.2005
Bence harika bir kitap olaylar değişik bir sırada işleniyor ve usataca bir anlatımca acaba sonraki bölümde ne olacak diye beklemeden duramıyorsun bir çırpıda kitabı okuyup bitirmek istiyorsun fakat kitabın sonunda biraz hayal kırıklığına uğrasanda okunması gereken bir kitap ve tavsiye ederim
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla