Anlatıcının annesizliği, sömürge yönetimi altında yaşayan bir yerli oluşu, erkekler dünyasında kadın olarak var olmaya çalışması, sevmek ve sevilmek sistemine normal sayılacak yerlerden dahil olamayan ruh rali… gibi özellikleriyle çok şey vaat eden bir roman. Ama okuma zevki olarak beni mutlu etmedi. Bipolar bir tonla yazılmış geldi bana, yüksek ve kibirli bir ritmi var, hem karakterin hem de yazı üslubunun… Çok mühendislik yapılmış izlenimi veren metinleri sevemiyorum, belki de bu dönemdeki bana hitap etmemiştir. Beğendiğim ve eğer kitapların altını çizme huyum olsaydı altını çizeceğim paragraf ve cümleler vardı ama tamamı için tekrar okurum diyemiyorum. Yayınlanacak diğer kitaplarını da okuyup yazarla ilgili derli toplu bir fikir sahibi olmak niyetindeyim. Türkçe’ye ilk kez çevrilen yazarlarla bizi buluşturan yayınevlerine teşekkürler :)