Handan Hakkındaki Yorumlar

Aşk,vicdan azabı,pişmanlık,vefa duygularının tamamını hissederek okuduğum roman.Uzun zaman önce okumuştum lakin tadı damağımdadır,yeri ayrıdır,hüzünlüdür de tavsiye ederim.

halide edibin ilk romanlarından sayılan handan 1912 yılında basılmıştır. dili de o yıllarda yazılan bir eser için son derece sadedir.zaten halide edib okumak isteyen kişilerin bu tarzdaki bir dile de hazırlıklı olmaları lazım.gelelim kitaba.eser mektuplardan oluşmaktadır ve handan karakteri üzerine kurgulanmıştır.halide edib'in her eserinde olduğu gibi evli insanların aşkları sadece içlerinde kalmıştır.asla sadakatsizliğe varmamıştır.bu açıdanda her ne kadar evli insanların aşkları anlatılsa bile sadakat mefhumuna sadık kalınması ahlaki açıdan eseri değerli kılmaktadır.halide edib'in en güzel kitaplarından olan handan bir solukta bitirilecek bir roman.tabi o yılların sade türkçesini anlayanlara.

Kitaptaki olaylar, Abdülhamit döneminde geçmektedir.Bu yüzden kitabın konusu bize o güne ait bilgiler vermektedir. bir aşk hikayesi etrafında o günün sosyal yaşamı, kültürel yapısı ve istibdad dönemindeki Türk aydınlarının başlattığı yeni sosyal akımlardan bahsetmektedir.

Handan aşık olan arkadaşına ihanet eden bir kadındır çok güzel bir hayat yaşaması beklenirken hüsrana uğrar ve aşkı ile arkadaşı arasında kalarak vicdan azabından hastalanarak ölür çok hazin bir hayat öyküsü..

Osmanlının son dönemindeki aydın kesimin zihniyetine, yaşam tarzına, gelgitlerine tanık olabileceğimiz, kadın erkek ilişkileri üzerine son derece akıcı bir mektup-roman.
Halide Edip Adıvar, aldatılan, aşık olan, gelenekleri ile arzuları arasında kalan kadının psikolojik hallerini başarıyla aktarmış. Sadece Handan'ın hastanedeki hallerini biraz abartılı buldum.
Roman sonuna kadar gayet iyi kurgulanmış, ancak bence sonu biraz acemice ve alelacele yazılmış. Yazıldığı dönem düşünüldüğünde bu da hoşgörülebilir. Klasik Türk romanından hoşlanan herkese tavsiye ederim.

Halide Edip'in ilk dönem romanları içinde teknik bakımından en sağlamı.
Mektup-roman tekniğiyle yazılmış bir yapıt.
Dil ve anlatımda aksaklık oldukça fazla;ancak sıcak,içten bir söyleyiş ile okur üzerinde etkisini oluşturuyor.
Bir de bireylerin ruh çözümlemelerine verilen önem bu ilgiyi arttırıyor.

Sanata "sanat yapmak için" başlamış olsa da Kurtuluş Savaşı yıllarında toplumcu/ ulusçu edebiyata yönelmiştir.
" Kafamın içinde toplanan hayat unsurlarından bir şekil, yaşayan bir sahne çıkarmak için yazmışımdır." der.
Anlatılamayan,sonsuza dek saklanması gereken bir aşkın insan ruhu üzerinde yarattığı depremi, deprem sonrası yıkıntıyı anlatan bir yapıt.
Hasta Handan, Sister Canet, Hüsnü Paşa gibi farklı dinlere,milliyetlere, mesleklere sahip kişiler birlikte anlatılmakta.