yaşar kemal dendi mi meşhur eserlerinin yanı sıra yaptığı uzun ve sıra dışı tasvirleri akla gelir.üçlemenin ilk cildi olan ortadirek de yoğun olarak kullandığı tasvirler olayı ikinci planda bırakmış.eserde zaman iki günden ibaret.pamuk toplamak için çukurovaya gitmek üzere yola çıkan köylülerin ve roman kahramanı uzunca ali ve ailesinin sıkıntıları anlatılmakta.sadece yol boyunca yaşanan güçlüklere değil köylü ağa ilişkisine de çok gerçekçi bir şekilde değinmiş.yetişemeyip aç kalma korkusuyla birlikte türlü hayaller kurularak geçen yolculuk sonunda çukurovaya inerler.yaşar kemalin eşsiz benzetme ve tasvirleriyle süslenmiş eseri okurken sanki onlarla birlikte o yolculukta yer alıyormuşsunuz hissini veriyor.bir ara meryemcenin oğluna kargışlar vermesi,onları terkedip kaybolması vs.bunaltsa da bütün olarak göze batan bir eksiği yok.karışık,entirika,birbirine girmiş olay örgüsü istemeyen edebi nitelikte bir eser okumak isteyenlere kesinlikle tavsiye edebileceğim bir kitap.inanın pişman olmazsınız.