2. Meşrutiyet yıllarında göreve başlayan, medrese öğrenciliğinden dönme, modern düşünceli ve idealist bir öğretmenin ilk görev yeri olan kasabada yaşadıkları, karşılaştığı zorluklar. Bir yerde "eski" ile "yeni"nin bitmeyen mücadelesi anlatılıyor. Fakat bomba, kitabın sonunda. Cumhuriyeti ilanıyla Yunanistan'daki esaret hayatı biten öğretmenimiz büyük ümitlerle eski görev yerine döndüğünde çok büyük bir sürprizle karşılaşır: Eskiden mücadele verdiği ham softaların başını yeni dönemin şartlarına ayak uydurmuş bir vaziyette karşısında görünce öğretmenimiz tek kelimeyle "şok olur." Dönem değişmiş ama menfaatleri için her şeyi yapabilecek insanlar değişmemiştir. Değişen, sadece şekil olmuştur. Öğretmenimiz büyük bir hayal kırıklığıyla beraber ama yine de büyük bir ümitle Ankara'nın yolunu tutar.
2. Meşrutiyet ile Cumhuriyetin ilk yıllarını daha iyi anlamak için, üstelik de Reşat Nuri gibi bir yazarın kaleminden okumak isteyenlere özellikle tavsiye ederim.