Robert Jordan "tabutumun çivileri çakılana kadar yazacağım" demesinden de belli olduğu gibi yazmayı çok ama çok seven belki de kısa veya orta uzunlukta betimleyecebileceği bir olayı veya olayları 6 - 7 hatta 8 sayfada betimleyen betimleyebilen bir üstad. Özellikle yaptığı betimlemelerde kullandığı kedi benzetmeleri gerçekten çok hoş o anki olayı tamamen beynimde canlandırabilmeme çok büyük etkisi oluyor ama bazı yerlerde o betimlemelerde insanı sıkan o kopuş öyle bir başlıyor ki çevirmen Niran Elçi de kendini kaybediyor olduğundan (bence çeviri ve yayınevi hatası kesinlikle) İthaki'nin de noktalama işareti hataları sayesinde okumak bayağı bir zorlaşıyor. 1000 küsür sayfalık romanın kısa olan bu sorununu atlattıktan sonra okumak çok zevkli hale geliyor ve Zaman Çarkı evreninden hiç dışarı çıkmak istemiyorsunuz ve bu sorunlu sayfalardan sonra aslında çevirinin çok güzel olduğu da değiştirilemez bir gerçek olduğunu farkediyorsunuz.