Nefret Tohumu Hakkındaki Yorumlar

Benim biteremediğim bir iki kitaptan biridir.Dili ya çeviriden yada anlatımdan.

bu asamın kalemi tam bir sihir intikam fırtınası gibi nefret tohumuda harika bir kitap kitabı okurken yerinize mıhlanıyorsunuz ve her an yeni bir süpriz ve şokla karşı karşıya kalabiliyorsunuz sizi içine öeken bir kitap alı ve okuyun derim ben

kitap değişik anlatımıyla ilgi çekici,bir solukta okunabilen sürükleyici bir kitap,bir o kadar da mide bulandırıcı.kitabın kapağına 18 ibaresi konsa bence daha iyi olur.)

kitap tek kelimeyle merak edici. bazı yerler bıraz yavaş ilerledi fakat okurken bir filmi izler gibi hissediyordum. konu olarak belki pek değişik olmaya bilir ama yazarın anlatımı ile birleşince çok harika bir eser oluşuyor. okumanızı tavsiye ederim.

Baştan sona devam eden gerilim ve kitabın sonuna kadar devam eden bilinemeyen son sayfaya gelmeden sır çözülemiyor

John Grisham,Nora Roberts ve Greg Iles üç dev yazarda Mississipi'de çocukluğunu geçirip,büyüyüp dev yazar olup romanlarında Mississipi yaşamını ve tarihindeki önemli ufak veya büyük çaplı olayları,önemli kişileri ile bilgiler verip roman konusunu genelliklede mahkeme salonarında harmanlayıp okurlarına doyulası lezzetle 20 yıl hatta daha fazladır sunmaya devam etmektedirler.Greg Iles okuduğum romanlarında geneldede John Grisham'dan bahseder.Iles ile ilk tanışmam ülkemizde ilk yayımlanan hatta Penn Cage serisininde ilk kitabı olan "Sessiz Oyun" ile tanışmıştım o kitapta en az "Nefret Tohumu" kadar mükemmel bir romandı.Iles'ın romanlarında genellikle başta ırkçılık,gençlerin(özellikle genç kızların)cinsellikle tanışmaları ve marifetmiş gibi yaptığı bilinçsizlikler ve tabiki üstün hukuk sahneleri vew mahkeme salonları ile roman kurgusunu yapıp geneldede okuruna mesaj niteliği tadında taşır.Romanın içinde Martin Luther King,Malcolm X gibi siyahi liderlerden bahsederken geleceğin siyasi lideri olarakta Obama'nın gösterilmesi birazcık ilgimi çekti sonuçta 2003 yılında basılmıs bir kitap.Penn Cage öyle deli dolu olmayan aksine olaylar karşısında korkuları olan diğer roman karekterlerinin aksine düzenli bir aile hayatı olan(kanserden vefat eden eşi olmasına rağmen)gerçekten yaşadığını düşündüüm bir roman karekteridir.Penn'in ilk romanındaki yardımcısı güzelleri güzeli Caitlin yerine bu kitapta ki yardımcısı romanının ana konusuna sadık sevimli Mia'dır.Gerçektende harika diyebilieceğim bir kitaptır,kitabın sonundaki sniper ile öldürme sahneside bana John Grisham'ın "Son Jüri Üyesi" adlı romanındaki sniper sahnesine benzettim.Romandaki Oxicontin isimli ilaçda David Baldacci "Ayakta Kalanlar" ve Lost dizisi 4.sezondan sonra bu kitapta karşıma çıkması sayesinde yaklaşık 2 aydır hayatımda diyebilirim.Sonuç olarak bu mükemmel kitabı okursanız çok ama çok zevk alırsınız,bu uygun fiyatada KİTAPYURDU'ndan temin etmenizi tavsiye ederim serinin yeni kitabı "The Devil's Punchbowl" adı altında Amerika'da yayımlanacaktır en kısa zamanda dilimize kazandırılma isteği ile.

Bu kitap tam bir polisiye değil. tam psikolojik roman veya tam bir aksiyon da değil. Yazımında birden fazla farklı türün kullanıldığını gördüm. Bu okadar hoşuma gitti ki Greg Iles'i kutlarım. Harika bir eser yazmış. Polisiye durumlar, dava süreci, macera, koşuşturma, psikoloji, aşk vesaire bir çok yön var kitapta. herkese tavsiye ederim. ben çok beğendim.

bu kitabı okurken sanki kitabın içinde yaşıyor gibi okudum nefes kesen bir roman herkesin benim tad aldığım kadar hevesle okumasını isterim.

Greg İles'in bu eserini okurken zaman zaman tüylerim ürperdi. Bazen dehşetten, bazen utançtan, bazen korkudan, bazende okuduklarıma inanamadığımdan. Kitabın her sayfasında yeni süprizlerle karşılaşacak, katili bulma umutlarınız daha da artacak, ama bir o kadarda kafanızı karışacak. Kuşaklar arası farkları ve ırkçılığı tam çıplaklığı ile ele almış yazar. Şiddetle gerilim severlere tavsiye ederim. Çünkü ben bayıldım bu kitaba

Çok fazla karakter yok.Dili ağır değil.Sanki hiç ilerlemiyormuş gibi gelen birkaç bölümü var ancak genel itibariyle hmmm deyip düşündürecek bir kaç nokta var.Genel itibariyle orta yaş krizi olarak nitelendirip,bu kanıya varma isteğiniz zaman zaman doruk noktasına ulaşsa da kitabın sonunda böyle olmadığını anlıyorsunuz.

Stephen KING in övgülerine mazhar olmuş yazarı ve kitabıyla ilk defa karşılaştım.Elime tesadüfen geçti.Okumaya başladığımda da sıradan gibi düşündüm ancak düşüncemden biraz sıyrıldım diyebilirim.600 küsür sayfa olmasına rağmen sıkıldım diyemem.Ölen liseli bir genç kız,ünlü bir doktor,doktorun yakın avukat arkadaşı,küçük bir kasaba,ama büyük olaylar.

Stephen KING in övgülerine mazhar olmuş yazarı ve kitabıyla ilk defa karşılaştım.Elime tesadüfen geçti.Okumaya başladığımda da sıradan gibi düşündüm ancak düşüncemden biraz sıyrıldım diyebilirim.600 küsür sayfa olmasına rağmen sıkıldım diyemem.Ölen liseli bir genç kız,ünlü bir doktor,doktorun yakın avukat arkadaşı,küçük bir kasaba,ama büyük olaylar…Çok fazla karakter yok.Dili ağır değil.Sanki hiç ilerlemiyormuş gibi gelen birkaç bölümü var ancak genel itibariyle hmmm deyip düşündürecek bir kaç nokta var.Genel itibariyle orta yaş krizi olarak nitelendirip,bu kanıya varma isteğiniz zaman zaman doruk noktasına ulaşsa da kitabın sonunda böyle olmadığını anlıyorsunuz…Liseli ve Harvard bursu kazanmış Kate in ölümü kimin elinden oldu ? İnsan bazen en yakınındakinden şüphelenirse;elinde inanacağı başka şeyler yaratabilir mi ? Ve ömür istemediğin şekilde mi gitmeli ? Yoksa ikinci baharlar yaşanmalı mı ? Çok daha fazla sorularla yoğun bir konuya dalacak,çoğu zaman da kendinizi sorgulayacaksınız . Ben olsaydım ne yapardım sorusu o kadar çok çıkacakki karşınıza bazen yorulup,elinizden bırakmak isteyeceksiniz.

Stephen KING in övgülerine mazhar olmuş yazarı ve kitabıyla ilk defa karşılaştım.Elime tesadüfen geçti.Okumaya başladığımda da sıradan gibi düşündüm ancak düşüncemden biraz sıyrıldım diyebilirim.600 küsür sayfa olmasına rağmen sıkıldım diyemem.Ölen liseli bir genç kız,ünlü bir doktor,doktorun yakın avukat arkadaşı,küçük bir kasaba,ama büyük olaylar…Çok fazla karakter yok.Dili ağır değil.Sanki hiç ilerlemiyormuş gibi gelen birkaç bölümü var ancak genel itibariyle hmmm deyip düşündürecek bir kaç nokta var.Genel itibariyle orta yaş krizi olarak nitelendirip,bu kanıya varma isteğiniz zaman zaman doruk noktasına ulaşsa da kitabın sonunda böyle olmadığını anlıyorsunuz…Liseli ve Harvard bursu kazanmış Kate in ölümü kimin elinden oldu ? İnsan bazen en yakınındakinden şüphelenirse;elinde inanacağı başka şeyler yaratabilir mi ? Ve ömür istemediğin şekilde mi gitmeli ? Yoksa ikinci baharlar yaşanmalı mı ? Çok daha fazla sorularla yoğun bir konuya dalacak,çoğu zaman da kendinizi sorgulayacaksınız . Ben olsaydım ne yapardım sorusu o kadar çok çıkacakki karşınıza bazen yorulup,elinizden bırakmak isteyeceksiniz.Ama ben olsaydım sonuna kadar giderdim

Ölen liseli bir genç kız, ünlü bir doktor, doktorun yakın avukat arkadaşı, küçük bir kasaba, ama büyük olaylar. Çok fazla karakter yok. Dili ağır değil. Sanki hiç ilerlemiyormuş gibi gelen birkaç bölümü var ancak genel itibariyle durup düşündürecek bir kaç nokta var. Konu itibariyle orta yaş krizi olarak nitelendirip, bu kanıya varma isteğiniz zaman zaman doruk noktasına ulaşsa da kitabın sonunda böyle olmadığını anlıyorsunuz.

Kitap çok uzun olmasına rağmen hiç sıkılmadım.Ölen liseli bir genç kız var .Bu cinayetin sırrı büyük bir merak konusu oluyor.Kişi en yakınındakine bile güvenemeyeceğini anlıyor bu kitapla birlikte.

gercekten cook güzel bir kitap konusu kurgusu mukemmel begenmedığım tek şey ırkçılık sıkıcı derecede cok işlanmiş.. ama her iyi seyin ufak da olsa kötü yanları olabılır.. katil son sayfaya kadar belli olmuyor bu da daha cok okunmasını sağlıyorrrr

King'in referansını dikkate alarak okuduğum bir kitap Nefret Tohumu.Kapak tasarımı MÜTHİŞ...Romanda diyaloglar yoğunluk kazanmış.Yazar daha çok olayı değilde vereceği mesajı dikkate almış.Öz olarak toplumun yozlaşmasının nelere yol açacağı;kurgu olarak okuru merak içinde bırakan,sonunda gerçek katille yapılan diyalogla da sürprizi süsleyen güzel bir roman Nefret Tohumu.

her sayfasında değişik bir ipucu ile sonunda ne olacağını merak edeceğiniz bir kitap.Nesiller arası çatışmalar,eğitim ve gençlik hakkında bilgi verip, nereye gidiyoruz derken bunu bir cinayetle harmanlayıp okuyucuyu irrite etmeden mesajlar verilmiş