ABD'ye giderken uçakta yine cumhurbaşkanlığıyla ilgili sorulara muhatap olan Başbakan Tayyip Erdoğan gazeteci Hasan Cemal'e "Biz o işi nisana bıraktık Hasan abi" diyerek sıyrılmaya çalıştıysa da, bu işin nisana bırakılması mümkün değil. Aslında doğru da değil. Çünkü devletin zirvesine kimin çıkacağı etraflıca konuşulup, tartışılması gereken bir sorundur, öyle son dakika sıkışıklığına getirilemez. Buna kalkışıldığı ölçüde ele yüze bulaşır ki, daha önceki örnekler ortadadır. Zaten tartışmalar çoktan başladı ve siyasi gündemden düşmüyor. On birinci cumhurbaşkanına ilişkin bu tartışmalar daha önceki on cumhurbaşkanı üzerine de konuşmayı, düşünmeyi, tartışmayı gerekli kılıyor.
Seyfi Öngider'in kitabı Çankaya'nın Bütün Adamları tam da böyle bir tartışmayı yapıyor. Atatürk'ten Sezer'e, şimdiye kadar tüm Çankaya Köşkü sakinlerinin siyasi biyografilerinden oluşan bu kitabında Öngider sadece cumhurbaşkanlarının kişisel özelliklerini ve yaşamöykülerini aktarmakla kalmıyor, aynı zamanda her birinin hangi koşulların ürünü olarak devletin zirvesine tırmandığını ve orada ne yaptığını da eleştirel bir değerlendirmeden geçirirken bazı dikkat çeken saptamalarda bulunuyor. Örneklemek gerekirse...