Buğu Hakkındaki Yorumlar

KY-473072
04.10.2017
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Kaya'nın sayılı, ilginç, dikkat çekici kitaplarından biri.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
betül korkmaz 16.08.2014
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Nihan kaya ile tanışmam bu kitapla oldu ve diğer kitaplarını da okumak istemem için yetti. Kendine özgü ve samimi bir yazar. Genç yaşta ortaya çıkardığı eserlere bakılınca da oldukça yetenekli. Bu kitapta filistinli bir genç kızla yahudi bir erkeğin hikayesini farklı bir tarzda ve güzel noktalara değinerek anlatmış. Kitabın en sevdiğim yönü ise karakterlerin çok iyi çizilmiş olmasıydı. Bir şekilde her karaktere yakın hissettim okurken.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (18)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
samuelboils 03.09.2013
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
buğu yazarın okuduğum ikinci kitabı ve ben şimdiden sayın kayanın hayranı oldum.kurgusu müthiş,anlatımı harika,akıcılığı yerinde...tavsiye ederim iyi kitap okurlarına...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
karayele 25.06.2012
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Bu kitabı kesinlikle herkese tavsiye ediyorum.Müthiş bir hikaye,kurgu,anlatım.Çok beğendim,çok güzeldi.Bu kitaptan müthiş bir senaryo ve film çıkar aslında.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (5)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
viscousflow 27.01.2010
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
düşündüren ve okurdan emek talep eden bir kitap. yazar genç yaşında iyi iş çıkarmış diye düşünüyorum. kitap,'gerçekle kurgu (burada kurgudan kastım, bir insanın bir şeyleri kafasında kurması) nerede örtüşür nerede ayrışır, hatta zaman zaman kurgu gerçekten daha gerçektir' diye sorgulatıyor okuru.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (7)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
osman yılmaz
10.09.2017
Buğu'da yazar, Bakırköy ve Filistin arasında köprü kurmuş. Belirtmek gerekir ki roman, Filistin'den ziyade Filistinli kızın ruh halindeki savrulmaları anlatıyor, tabii ki yazar kendini de anlatıyor.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
KY-539026 26.01.2008
Çok enteresan bir kitap olmuş. Çok da sürükleyici. Elime alınca bitirene kadar bırakamadım. Bunun yanında duygulu bir tarafı var. Ama yazar bu duyguları söylemek yerine hissettiriyor. Açıkça göstermek yerine işaret ediyor. Fakat, parmağa değil de işaret ettiği yere bakmasını bilmek lazım. O yüzden farklı bir kitap.

Bu, alışık olduğumuz romanlardan değil. Çok değişik bir teknik kullanılmış. Bu teknik konunun içeriğiyle de örtüşüyor. Roman, ‘roman’ ve ‘gerçek’ diye isimlendirilen iki ayrı koldan yürüyor. Ama yine de bu bir roman, ve bir roman olduğunu unutmamak lazım. Yazar neden böyle bir teknik kullandığını romanın içinde kendisi de açıklıyor, 103. sayfada Voltaire’in sözünü kullanarak diyor ki: ‘Tarih, doğruymuş gibi gösterilen gerçekleri resmeder. Diğer yandan, hikâye, kurmacaymış gibi gösterilen gerçekleri resmetmektedir.’ Zira bu konu romanın konusuyla da ilgili. Romanda şizofren kahraman Yasef’in zihnindeki gelgitler bu teknik içinde daha da bir anlam kazanıyor.

Romanda bir de ‘nihan kaya’ diye bir karakter var. Nihan Kaya aynı zamanda yazarın da adı. Ama romanın içine bakarsak ve cümleleri dikkatli okursak, nihan kaya’nın da diğerleri gibi bir roman kişisi, kurmaca bir karakter olduğunu anlıyoruz. Bu nihan kaya’nın gerçekteki, kitabın yazarı nihan kaya’yla hiç ilgisi yok yani. Ama yazar sanırım kasıtlı olarak, zihnimize bazı sorular sordurmak, bizi kışkırtmak için yapıyor bunu. Zira romanın içinde de buna dair bir şeyler söyletip duruyor nihan kaya karakterine. Mesela nihan kaya karakteri söyle diyor: ‘Arka arkaya söylediğim iki şey doğru ise, mesela önce adımı ve sonra yaşımı söylüyorsam ve doğru da söylüyorsam, bu söyleyeceğim üçüncü şeyin de doğru olacağına delalet eder mi? Doğruların arasına sıkıştırılmış yanlışlar ve yanlışların arasına sıkıştırılmış doğrular ne olacak?’ (s. 102) Bunu romandaki Nihan Kaya karakterinin ağzından, yani romanın içinde önce adını, sonra yaşını söylemiş, ve romanın başındaki özgeçmişe göre doğru da söylemiş biri olarak yazıyor yazar. Bizi neyin doğru, neyin yalan olduğu hakkında kışkırtmak istiyor, söylediklerine duyduğumuz güveni sarsmak istiyor. Ondan sonra da bizi delilerin dünyasına götürüyor, onların aslında deli olup olmadıklarını, ya da kimin deli kimin akıllı olduğu hakkında kafamızı karıştırmaya çalışıyor. Mesela yazar romanda yine diyor ki: ‘Sen masayı dört adet ayak sanıyorsun. Halbuki masa masadır ve sorun da çözüm de buradadır. Romancılar yalan söyler. Hatta bunu Giritli Epimenides de bilir.’ (s. 102) Yazar burada Giritli Epimenides’e ve onun felsefi paradoksuna gönderme yapıyor. Rivayete göre Giritli Epimenides ‘Tüm Giritliler yalancıdır’ demişti; ne var ki Epimenides kendisi de Giritli’ymiş. Yani, söylediği doğruysa kendi kendisini yalanlamış Epimenides. İşte Nihan Kaya da romanını bu tür göndermelerle doldurmuş. Onları bir kuyumcu gibi işlemiş. Ama dikkat etmezseniz bunları atlarsınız, bu sözleri de deli saçmasından ibaret sanırsınız. Halbuki değiller. Romanı çok dikkatli okumak, alt metnini, göndermelerini zihne kazımak lazım.

Ben buğu’nun günlük tarzında yazıldığına, yazarın gerçek hayatta temas ettiği delileri anlattığına katılmıyorum. Bu günlük ya da anlatı değil, romandır. Bu anlatılanlar hepsi de hikayedir. Nitekim romanın kurgusu içinde de anlaşılıyor bunların hepsinin hayal ürünü olduğu. Eğer romanı okursanız, sonunda bütün olaylar ve kişiler hep bir hayal içinde eriyip gidiyorlar. Eğer romanın içindekiler kafi gelmezse yazarla söyleşilere bakılabilir. Yazar orada da bunu destekleyecek şeyler söylüyor. Ama bunlar olmasa da buğu’nun tamamen bir kurmaca ürünü olduğu kendi tekniğinden, içeriğinden belli. Zaten romanın esprisi de burada. Böyle yazılmasaydı bir anlamı olmazdı.


Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (64)
Hayır (17)
Bu Yorumu Yanıtla
postacı32 04.12.2006

yazar, kitabında okuru delilikle akıllılık arasında bir sefere çıkarıyor.
kitapta, hikayeden ziyade günlük tarzında bir üslub tercih edilmiş.
Ruh ve sinir hastalıkları hastanesi koridorlarında dolaşıyor ve temas ettiği insanları takdim ediyor okuyucularına yazar.
Onların müsade ettiği ölçüde başarabiliyor bunu tabi ki...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (24)
Hayır (22)
Bu Yorumu Yanıtla