"Tanıdığıma inandığım Fidel Castro budur: Davranışları yalın ama hayalleri iflah olmayan, modası geçmiş sakalları olan, sözcük seçimlerinde tedbirli, görgülü, düşünceleri harikulade olmaktan daha hafif bir deyimle nitelendirilemeyecek bir adam." Küba lideri Fidel Castro'ya ilişkin bu sözler, Márquez'e ait ve içeriğinde bir gram bile abartı yok. Çünkü dünyada pek çok kimse Fidel'i, uzun, meydan okuyan ve genellikle eleştiri dozu hayli yüksek konuşmalarındaki üstün belagat yeteneğinden tanıyor. Márquez'in dediği gibi, onun fikirleri, sevin ya da sevmeyin sıradanlığa giderek daha fazla mahkûm edildiğimiz bu yerküreye birkaç beden büyük. Ama onun farklılığını ve gördüğü teveccühü, sadece fikirlerindeki zenginlik ile açıklamaya yeltenmek onu hafife almak olur. Onu dinleyenler asıl olarak; tek kutuplu dünyanın, beyinleri dumura uğratan tek sesli korosundan farklı bir sesin; 'elveda proletarya, elveda sosyalizm' çığlıklarına kulak asmadan, mazlumları isyana çağıran tınısına meftunlar.
Bütün gücünü okyanusun ortasındaki küçücük bir adanın mücadeleci insanlarından alan bu ses, şimdi hasta yatağında, doktorlar tarafından fazlasıyla sınırlandırılmış olsa da, ne yapıp edip, bunca yıldır biriktirdiği bilgi, düşünce ve analiz okyanusunu, değişim için yeni eşiklere ihtiyacı olanlara sunmayı başarıyor. Havana'da 10-16 Eylül tarihleri arasında düzenlenen Bağlantısızlar Zirvesi'ne, beklentileri boşa çıkarmak pahasına, sağlık sorunları nedeniyle katılamayan Fidel, tüm misafirlere hoş bir sürpriz yaparak, Le Monde Diplomatique'in başeditörü İgnacio Ramonet'yle gerçekleştirdiği çok uzun bir söyleşiden oluşan Cien Horas Con Fidel (Fidel ile Yüz Saat) adlı kitabın İspanyolca ikinci edisyonunu hediye etmişti. İspanyolca bilmeyen bizler, bir yandan bu kitabı, hatırasının önemine binaen kütüphanemizin güzel bir köşesine yerleştirirken, yanında bir kitaplık boşluk daha bırakmıştık ki, o boşluğun toz tutmasına dahi fırsat kalmadı. Kitap, Fidel Castro, İki Ses Bir Biyografi adıyla Türkçeye kazandırdı.