Toplam yorum: 3.078.222
Bu ayki yorum: 5.100

E-Dergi

karaademm Tarafından Yapılan Yorumlar

16.02.2024

… insanın hayvanla aynı hizada, hayvanın insanla aynı hizada yürüdüğü bu saatte, her insanın ya da her hayvanın korktuğu şey acının kendisi değildir, zira acı ölçülebilir,

insanın ya da hayvanın ne kadar acıya maruz bırakılabileceği, ne kadar acıya dayanabileceği ölçülebilir fakat insanı ya da hayvanı asıl korkutan şey, her şeyden daha fazla korkutan şey, acının yabancılığıdır, tanımadığı bir acıyı çekmeye mecbur bırakılmaktır.
15.02.2024

Önemsiz bir ülke. Orada yaşam. Köy, Esther. Köyde bir anne ve on yedi yaş küçük çocuk. Tobias Horvarth.

Bir de bıçak. Adamın sırtına saplanan. Mesafeler için, gitmek-uzaklaşmak için. Tam hedefini bulan.

Ve artık yoldayız. Sandor Lester olarak. Bir ait olunan yer arayışında.

Muazzam mı, hayır. Değerli mi, evet. Aklınızın bir köşesinde bulunsun isterim bu kısa eserin.
13.02.2024

Kierkegaard, Bergson, Simone Weil, Bataille ve diğerleri. Eserlerini okudunuz ya da en azından duydunuz.

Ufak puntolarla yazılan bir not vardır: Çeviren. Evet, birçoğunda bu ismi gördünüz ve dikkatinizden kaçtı. M. Mukadder Yakupoğlu.

Çevirileri dışında derleme ve kendi kaleminden dökülen eserleri de mevcut. Elinizdeki onlardan biri. Varoluş, Ahlak ve Ölüm başlığı altındaki alt başlıklarla bu kavramlara ve bu kavramların tali yollarına adımlıyoruz onunla.

Açık bir bilinçle okunması gereken eser. Her cümle üzerinde uzun uzun düşünülesi cinsten.

Okurken aklıma çokça Nietzsche’nin Zerdüşt’ü geldi. O da benim açımdan zor ve dikkatle okunması gereken bir eserdi.

Varoluşla başlayıp varoluşun birey, dil, depresyon, devlet ve yapılarla ilişkisini; ahlakla devam edip ahlakın ölüm, şiddet, arzu ve umutsuzlukla bağıntılarını irdeleyecek.

Fazlasıyla faydalı olacağını düşünüyorum. Buyurun.
05.02.2024

“Kitabın anlatı ve çağrışıma dayanan tarzı, beni asıl ilgilendiren noktanın, kişisel kaderlerin ötesinde, genel sorunlar ve esas olarak da şu soru olduğu gerçeğinin üstünü örtmemelidir:

İlk acı ve sevgi deneyimleri insanların sonraki hayatlarına ve diğer insanlarla birlikteliklerine nasıl etki eder?”(s.14)

Aslında bunları en başta dile getirerek asıl amacının unutulmaması gerektiğinin yanında, edebi kaygıdan önce ‘fayda ilkesi’ ekseninde yazdığını ifade etmiş oluyor yazar.

Zira birçok yorumlayan ‘hikayeler zayıf’ ekseninde ifadelerle adımlamış esere. Komik.

Çocukluk, çocuklukta sevgi, çocuklukta dokunuş ve çocuklukta taciz olarak adımlayabildiğini söyleyebileceğimiz bir anlatı söz konusu.

Hikayeyle anlatım yerinde, hikayeler bitiminde anlatmak istediğine dair yazdığı denemeler açıklayıcı ve faydalı.

Bir şekilde düşmüştür zaten önünüze Alice Miller ve kitapları. Buradan buyurun.
31.01.2024

Bugün, yeni bir yabancılaşma biçimi ortaya çıkmaktadır. Artık söz konusu olan dünyaya ya da emeğe yabancılaşma değil, yıkıcı bir kendine-yabancılaşma yani kendi kendinden yabancılaşmadır.