E-Dergi

Düşle gerçek arasında dolaştığım bir kitabı daha bitirdim. 5. Hasan Ali Toptaş kitabımdı Heba. Bu sefer kahramanımızın adı: Ziya. Ziya'nın ev sahibi Binnaz Hanım'ın hikayesi ile başlıyor, Ziya'nın çocukluğuna yol alıyor, oradan askerliği ve asker arkadaşının köyündeki yaşamıyla son buluyor. Tabi bu yolculuğu usta bir kalemin elinden okuyunca yaşıyor okuyucu da.
Heba, anlatım olarak Gölgesizler ile Kuşlar Yasına Gider arasında bir kitap ve bence Kuşlar Yasına Gider'i sevenlerin de beğeneceği bir kitap.

Önce babasını, bir yıl sonra da annesini kaybeden, beş yaşındayken Büyükanne ve Büyükbaba'sıyla birlikte yaşamaya başlayan yerli bir çocuğun hikayesi. Ona Küçük Ağaç derler. Çünkü öğreneceği çok şey vardır. Ve nitekim kitap boyu Büyükanne ve Büyükbaba'sından aldığı derslere şahit oluyoruz.
Dokunaklı bir şekilde sona eren bu kitabı çok seven de var yarım bırakan da. Kitapları çok seven bir arkadaşımın önerdiği bu kitap yaklaşık 3 aydır elimdeydi. Ve bittiğinde gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki çevirisi yüzünden bitirmekte zorlandım. Bu güzel içerikteki kitap daha akıcı bir çeviriyi hak ediyor bence. Keyifli okumalar dilerim herkese.

Hep O Şarkı, Yakup Kadri'nın en usta romanlarından biri olarak nitelendirilir. 1800'lerin sonu, 1900'lerin başını kapsayan bir dönemde geçer hikaye. Sarayda etkili görevleri olan iki babanın çocuklarıdır Münire ve Cemil Bey. Yalıları birbirine komşudur ve çocukluktan başlayan bir aşk ile severler birbirlerini. Ancak kavuşabilecekler mi kitabı okuyacaklara sürpriz olarak kalsın.
Ben Münire'nin ağzından yazılan bu kitabı beğendim ve bir solukta okudum. Bir kadının ağzından ve onun duygularıyla yazışı konusunda da yazarı ayrıca takdir ettim. Dönemin yaşayışına dair ipuçları da bulabileceğiniz bu kitabı okumanızı tavsiye ediyorum.

Yaşadığımız şu günler için daha iyi bir kitap seçimi olamazdı herhalde. Toplasak 30-35 cümlesi olan, ancak resimleri ve anlattıklarıyla sarsıcı ve kendine getirici bir kitap. Bir gün içindeki derin boşlukla baş başa kalan Julia ve bizlerin hikayesi. Julia içindeki boşluğu yine içindeki renkleri keşfederek doldurmayı öğreniyor. Ve biz de öğreneceğiz. Bu derin boşluk günlerini onaracağız hep birlikte. Bulacağız içimizdeki sesleri, renkleri... Umutla....

Bir tarafta ekmekten bir parça daha fazla pay alabilmek savaşan insan, diğer tarafta savaşı bitirmek için kendini feda eden SİNEK. Bir tarafta küçücük bir virüsle boğuşan insan, diğer yanda marketleri yağmalayıp ben doyayım da kim aç kalırsa kalsın diyen insan. Bu ayın başında okuduğum ve sonra durup düşündüğüm kitap #savasibitirensinek . Okuyalım. Hem çocuklar hem büyükler. Çıkardığımız anlam kardır.