Toplam yorum: 3.090.135
Bu ayki yorum: 733

E-Dergi

ginza Tarafından Yapılan Yorumlar

20.07.2009

Kitabın ilk üçte birlik bölümü aslında olayın özetini veriyor, geri kalan sayfalar tanıkların ifadelerine ayrılmış. Türkiye ile ilgili en ufak bir olay Avrupa'da bir sürü tantana yaratırken, 6-7 Eylül olaylarının neden ısıtılıp ısıtılıp önümüze sürülmediğini ben de uzun süredir merak ediyordum. Ve vardığım sonuç da şuydu: demek ki bu iş incelenince altından Avrupa Amerika vs iyi dostlarımız çıkacak, ve küçük bir ip çekilince çorap sökülecek ki bu iş kurcalanmıyor. Hulusi Dosdoğru da sayfa 10un ilk paragrafında benim ve mutlaka pek çok insanın düşündüğü şeyi doğrulamış.
6-7 Eylül olayları bir çok açıdan tarihimizin en ilginç olaylarından biri bence. Ama oku oku bir türlü bir yerden ileriye gidemiyorum. Sanırım pek kimse işin aslını astarını bilmiyor, bilenler de söylemiyorlar. Bu konuyla ilgili bir iki kitap daha okuduktan sonra, bilginin bana gelmesini tesadüflere bırakacağım galiba.
01.05.2009

Dilek Güven'i ben de tebrik ediyorum. Bu kadar yanlı ve tek yönlü bir kitap yazmak hakikaten her akademisyenin harcı değildir. 6-7 Eylül olaylarıyla ilgili bu sitede bulduğum her kitabı aldım ve tasadüfen bu kitaptan başladım, ama malesef bu kitabın 'taraf' olan biri tarafından yazıldığını daha arka sayfada farkettim. Akademisyenler tarafsız olmak ZORUNDADIR. Olmayan görevinin gereğini yerine getirmiyordur. Ama günümüzde tarafsız olmak malesef Türkiye Cumhuriyeti'ni mesnetsizce eleştirmek (yanlış mesnet ,mesnet değildir) ve Amerika Avrupa'nın iddia ettiği 'Türkiye Cumhuriyeti yapay bir ulus devlettir' savını doğrulamak için akademik çalışma yapma anlamına geliyor. Dilek Güven doktor olmuştur mutlaka. Bu kitap hakkında bu kadar yazı yeter. Bir kaç şey de yazarın teşekkür bölümünde ilk teşekkür ettiği hocası için: Ermenilerden özür diliyoruz kampanyası ile ilgili bir tartışma programını seyrederken, 'ermenilerden özür dilemeliyiz'i savunan köşede beyaz saçlı bir bey gözüme çarpmıştı. Diğer konuşmacıları tanıyordum ama yabancıya benzeyen bu beyi tanıyamadım. Konuşmaya başlayınca da anadili farklı olup sonradan Türkçe öğrenmiş yabancıların aksanı ve Türkçe konuşurken kelimeleri bulmakta da çok zorlanması üzerine şöyle düşündüğümü hatırlıyorum: Bir yabancının 'Türkler Ermenilerden özür dilesin mi dilemesin mi' tartışmasında ne işi var? Ve bu Avrupalı tipli, Türkçe'yi gözle görülür bir efor sarfederek konuşan bey doğal olarak Türkler Ermenilerden özür dilesin'i savunuyordu. Sonra bu Avrupalı beyin adı ekranın altında çıktı:Sabancı Üniversitesi Profesör Fikret Adanır...
Bu konuyla ilgili diğer kitaplara yelken açalım. Konu ilginç, çok yönlü incelenmesi gerekiyor. Bu kitabı tavsiye etmiyorum, paranıza yazık çünkü gerçekleri yazarın şahsi düşüncelerinden ayırt etmek zor olabilir.
29.04.2009

Çok duygusal yazılmış bir kitap-doğal olarak. Yazar güneydoğuda şahsen görev yapmış bir asker olunca, ve bizim milletimizi diğer pek çok milletten ayıran bir özellik olan merhamet duygusu da güçlü olunca , üzerine bir de her asker gibi vatansever olunca sonuç böyle oluyor. Kitabı okurken ağlamanız muhtemel. Sinirlenmeniz kesin. Erdal Sarızeybek'ten içinize işleyecek bir kitap daha. Ellerine sağlık.
23.04.2009

İnce ve kolay okunur görüntüsüne rağmen bu kitap başlığındaki konuda yazılmış bir çok kitaptan farklı. Bir kere o kadar kolay okunmuyor, sindire sindire okumak lazım. Ayrıca bu kitabı okumak isteyenlere önce 27 Mayıs ve ülkeyi 27 Mayıs'a götüren sebepler hakkında biraz araştırma yapmalarını önerrim...Ama pardon, çok gerek yok aslında. Çünkü nasıl olsa şu anda da aynı şeyleri yaşıyoruz. Yine bütün yük ordunun üzerinde, yine en çok uğraşan ama en çok yıpranan onlar. Tek fark, artık darbe diye bir şeyin olacağını sanmıyorum ben. Olmasın da zaten. Artık pek çok göz açıldı. Bir müsibet bin nasihatten hayırlıdır diye boşuna dememişler...Arkadaki ekler bölümü de ayrıca çok ilginç. Dünyada öyle bir millet olsun ki, ulusal kurtuluş savaşıyla kurtulduğu ve memleketten çıkarıp attığı-yani belli ki amaçları ülkeyi parçalamak olan ülkelere, 20-30 yıl sonra 'ulusal bütünlüğümüzü korumamız için bize yardım edin' diye gitsin. Allah Allah...
13.04.2009

Okuduğum bunca kitap arasından en çok canımı yakan bu kitap oldu...Bu tür araştırma, gezi kitapları, siyasi kitaplar vs bana okurken ve okuduktan sonra bir çok şey hissettirir-en baskın olanı haksızlığa duyulan kızgınlık. Ama ilk kez bir kitap beni ağlatacak kadar üzdü. Özellikle Batı Trakya ve Gümülcine bölümleri...Bütün bu güç savaşı aslında insan için yapılıyor-ya da öyle olmalı. Ama artık olay yolundan şaşmış, hedef ve amaç sadece güç olmuş, güç için güç...
Banu Avar'ın tarzı o kadar güzel ki...Her şey o kadar dozunda ki...Kitabı okurken Bakü'de farkettiklerim ve düşündüklerim aklıma geldi-beni dünyada en çok şaşırtan yer orası olmuştu. Kendi gücümüzün farkında değiliz diyoruz-bu artık sıradan bir laf oldu ve önemini kaybetti..diye düşünürken Bakü'ye gittim...