E-Dergi

Dili oldukça hafif, kolay ilerlenebilen bir kitap. Kahramanın seçimlerini ve olası sonuçlarını okurken insan kendi olası/gerçek seçim ve sonuçlarını da düşünüyor. Kitap kapağında yılın en iyi romanı olduğu yazıyor, böyle bir beklentiye girmeden okunabilir. Güzel vakit geçirmelik, çerezlik türden. Öyle derin anlamlar beklememek lazım.

İhsan Oktay Anar'ın dili malum, bir hayli Osmanlıca kelime kullanıyor ve kitabın ilk sayfasını açtığınız an sanki hiçbir şey anlamayacak gibi hissediyorsunuz. Sonrasında ilerledikçe kelimeleri anlamasanız bile anlatılan her şeyi anladığınızı göreceğinize eminim. Bir süre sonra da dil masalsı gelmeye başlıyor. Kurgu zaten masalsı. İstanbul'a 17.yy ışığında bakmak ayrı bir keyif.

Kara mizah, ters köşe, okurken konfor alanından çıkmak, bir sonraki sayfada hatta satırda hikayenin direksiyonunun nereye kırılacağını bilmemek. Benim kitaba yakıştırdığım tanımlar. Bir başka yayınevi tarafından ilk basıldığı zamanlarda okumuştum, o zamandan bu yana en sevdiklerim listesinde duruyor.