E-Dergi

Toplum normlarına uyum sağlayamayan bir grup insanın gözünden görüyoruz dünyayı bu kitapta. Karakterlerin ütopyaları üzerinden düzene karşı epey bir eleştiri ve başkaldırı var. Kitap yeraltı dünyasında zaten kült. Film de keza öyle. O yüzden yeraltı okuyan herkesin seveceğini düşünmekten öte, dünyaya yeni giriş yapmış insanların ilk okuyacağı kitap olduğunu düşünüyorum.

Güzel bir kaynak. Yazarın hayatına kısaca değinilmesinin ardından; edindiği konular, biçemi anlatılarak metin örnekleri veriliyor. Ama bana kalırsa eksik. Leyla Erbil, Ferit Edgü, Bilge Karasu, Orhan Duru, Onat Kutlar, Feyyaz Karacan yok. Sait Faik haricinde kitapta adı geçen tüm yazarlar varoluşçu yaklaşımı benimsemiş realizm türünde eserler yazıyor. Çizginin dışına çıkan bu sözünü ettiğim yazarların olmaması da kitabın tekil bir bakış açısıyla derlendiğini gösteriyor bana kalırsa.

Jimi'nin kendi kaleminden, derleme dahi olsa adeta bir otobiyografi niteliği taşıyor. İçinde bulunduğu dönemi, yaptığı şarkıları, ona ilham olanları görmek çok güzel. Başka gruplar ve müzisyenlerle ilgili yorumları da bulunuyor. Adı geçen müzisyenleri ya da parçaları dinleyerek okudum, çok keyifli oldu. Kitabın sayfa tasarımını da çok beğendim ayrıca. Standartların dışında.

Kitabı ilk gördüğümde normal bir yemek kitabı olacağını düşünmemiştim hiç. Ama bildiğimiz klasik yemek kitabı. Tarif verilmeden hemen önce ilgili yemeğin hangi Harry Potter sahnesinde geçtiği anlatılmış, o yönden hoş olmuş. O yüzden Hogwars'taki zitafet sofralarına, Honeyduke'daki şekerleme dükkânına atıflar var. Gözüm Kaymak Birası tarifi aradı ama yoktu :)

Kafamın yoğun olduğu zamanlarda Matt Haig iyi bir tercih oluyor. Dili kolay, anlatımı çok akıcı. Gece Yarısı Kütüphanesi'nden çok çok iyi bir kitap bana kalırsa. Oradaki karakter bu kitaptaki gibi başarıyla kurgulanmamıştı. Ya da belki daha şımarık bir kız çocuğu gibiydi. Buradaki karakterin psikolojisi öyle iyi verilmiş ki, derinliği hissediyorsunuz. Özellikle kitabın son sayfası, oradaki anlatım çok etkiledi beni. Kitabın sonundaki yazarın teşekkür notu da çok samimi. Ve de kitabının filme dönüşeceği haberini bizzat kendi vermesi çok tatlı. Yüzyıllardır yaşayan bir adamın tanıklık ettiği çağları, Shakespeare ve Fitzgerald ile tanışmasını, insanlığın ve mekânların kaçınılmaz değişimini anlatıyor yazar. Okuması keyifli.