E-Dergi

Arap Baharını anlayabilmek için okunması gereken kitaplardan.

Müslüman toplum çeşitli kültür örüntülerinin birleşimidir. Kitap, İslam dünyasının, tarihsel, antropolojik, ekonomik ve toplumsal bir analizini yapma girişimi. spesifik örnekler çok önemli. Halk İslamı ve elitlerin İslamı ayrımı, devletin güçlü olduğu yerlere göre, sömürge olup olmamaya göre verilen İslami tepkilerin farklılaşması çok güzel ifade edilmiş.

Özellikle Bertrand Badie'nin makaleleri dikkate değer. 21.yüzyılda uluslararası ilişkileri, uluslararası sistemi tartışıyor kitap. ABD hegemonyasındaki değişimleri ele alıyor. "güç politikalarından, "protesto politikalarına" kayan bir sistemde, şiddetin ve güvensizliğin kontrolden çıkma potansiyeli tespiti son derece doğru.

Mevcut düzene muhalif hareketler aslında düzenin içinde meşruluk kazanıyor. Çünkü düzenin sınırları çerçevesinde hareket ediyor. Tarihin düz ve çizgisel bir ilerleme içinde olduğu önermesi gibi.

Tarık Ramazan, Hasan El-Benna'nın torunu olduğu için, siyasal İslamcılık ideolojisine objektif ve nesnel bir bakış açısı geliştiremiyor. Evet zaman zaman eleştirel söylemlerde bulunuyor ancak fazlasıyla yüzeysel kalıyor. Klasik olarak Müslüman Kardeşler ve diğer İslamcı hareketlerin uzun erimli diktatörel yönetimler altında ezildikleri varsayımına dayandığı için, Arap Baharını İslamcılığın yükselişi bağlamında "Arap uyanışı" olarak yüceltiyor. 2012 gibi erken bir tarihte yayınlandığı için, henüz Arap Baharı'nın neye evrileceği belirsizdi. Şimdi nurtopu gibi radikalizmde çığır açan IŞİD var mesela.