E-Dergi

popüler kültürle beslenen bir eser. tavsiye edeceğimi söyleyemem.

dostoyevski'nin modernizmin ideallerinin ne kadar sacma oldugunu, onlarin nasil da insan yasamini istatistiklere, insani da sistemi islettigi surece toplumda varolmasina izin verilen bir alete indirgeyen bir ideolojiye donusmus oldugunu gosterdigi kitabi.

olayları iç dünyasında devamlı farklı bir bakış açısıyla izleyen, hareketlerini ve yapmış olduklarını sürekli kendine doğru olarak gösteren, erdemleri olarak saydığı davranışlarının esiri olan ve böylece mutluluğu bulmak için seçtiği yolda bile ters istikamete sapıp hem kendini hem de karşısındakini cezalandıran bir adamın ağzından ve düşüncelerinden aktarılan çok beğendiğim öykü. kesinlikle tavsiye ederim.

hayatımda okuduğum en iyi roman. sosyalizmi, anarşizmi bu kadar güzel anlatabilecek başka bir yapıt gelir mi bilinmez. sosyalizmi anlamak isteyenin das kapital yerine okuması gereken şeydir aynı zamanda. sonu insanın içine işleyen, hayat boyu unutulmayacak müthiş roman. maden işçilerinin yaşadıkları rezilliği ve sefaleti kelimelere o kadar iyi dökmüş ki zola, resmen onlarla birlikte olduk kitap boyunca... özellikle bir cümle vardı ki, hakikaten beni çok etkiledi...

tipik bir amin maalouf romanı. bir yandan gerçeğe çok yakın gibi dururken, bir yandan bir masal gibi ve her zaman olduğu gibi sürükleyici. şeyh ve köy halkının ilişkileri, köy halkının birbirleriyle olan ilişkileri, tanios'un hepsinden ayrı dünyası. keşke daha önce okusaymışım dedirtecek kadar güzel, masalsı...