E-Dergi

Resmi tarih, tarih uydurmaktır söyleminden yola çıkıp, belgelere dayanmaksızın resmi tarihi yalanlamak ve eleştirmek nasıl bir mantık gerçekten kavrayamadım. Kitapta ayakları yere basan ve okunacak değere sahip tek makale üzgünüm ki sadece İlber hocanın makalesiydi. İlber hocanın şu satırları kitabın bütün tezini tek başına çürütmeye yetiyor: "Gerçekte ideolojisiz bir tarih aramak boşunadır." İmla ve yazım hatasının bolca bulunduğu kitabın adı çok iddialı olsa da içerik katiyen bunu karşılamıyor.

Çok kaliteli ve dikkat çekici bir tasarımı var. Kitapseverler için güzel bir seçim olacaktır.

Beş farklı ülkede beş farklı işçi devrimi sebepleriyle, sonuçlarıyla, dönemin şartlarıyla ve tüm aktörleriyle inceleniyor. Detaylı inceleme yapması ve makale tarzı anlatımıyla akıcılık konusunda -mecburen- sınıfta kalsa da okunmayı kesinlikle hak ediyor.

1900'lü yılların başı, Berlin'de bir pansiyon ve o pansiyonda sıkışıp kalmış bir kaç göçmen Rus'un asansörde sıkışıp kalmasıyla başlayan ve daha o anda boğmaya-bunaltmaya başlayan melankolik atmosfer... Anlatımı çok özel ama bitter çikolata gibi; çok yoğun. Ve herkes bitter sevmez, ben gibi...

Bir teröristin yaşamını, nere(ler)den destek alarak o noktalara geldiğini, kaçmaya nasıl zorlandığını ve kaçarken hukuk devleti-yasa-yargı-demokratiklik-şeffaflık naraları atan koskoca ülkelerin türlü oyunlarla (sahte pasaportlar, gizli hesaplar ve anlaşmalar) nasıl destek olduğunu birinci ağızdan belgeleri alarak aktarmış bir kitap. Kitabın amacının daha çok olayların gelişimini anlatmak ve yakalanışın günlüğünü tutmak olduğuna inandığım için yorumların az olmasına çok şaşırmadım. Konunun tüm arka planını öğrenmek isteyenler için yeterli bir kaynak değil elbette.