E-Dergi

Hugo'nun okuduğum ilk eseriydi. İlk başlarda belgesel tadında başlayıp, sonradan duygusallaşmış. Mahkumun neden idam edildiği belli ama ayrıntı verilmemiş. Başlarda sanki idam edilenleri, idam anını insanlara anlatmak için mahkum kılığına girmiş bir belgeselciyi okuyor gibi oluyorsunuz. Kesinlikle vıcık vıcık bir anlatımı yok. Ama karakterle arasına ciddi bir mesafe koymuş yazar. Benim asıl merak ettiğim kısım, idam anında söyleyecekleriydi. O anda da sert, sinirli, kesin, net cevaplar vermiş. Bir idam mahkumuna göre çok soğukkanlı bir karakter. Mahkumdan ziyade sürekli çevresini izleyip, analiz eden bir adam var karşınızda. Sürekli çevre betimlemesi yapıyor. Sanırsınız kalbin değil de gözün gördüğünü, gözden geriye kalanları miras bırakacak bize. Giriş bölümü kesik, net değil. Son bölümde de yarık bırakılmış izlenimi var. Yani ölüm bir anda geliyor ve yazacak, düşünecek bir şeyiniz olmuyor mesajını veriyor.

3-4 şiir çok güzel. Ezberlemelik.

Benim gözümde günümüz Türkiye'sinin en iyi yazarı.
Çok yoğun yazıyor. Hikaye içinde hikaye var. Başınız dönebilir. Bununla beraber Türkçe'yi ileri düzeyde kullanıyor. Kelime haznesi çok geniş. Betimlemeleri çok yoğun. Masalsı bir anlatımı var. Torununuza hikaye anlatacaksınız başucunuzdan ayırmayın. Bununla beraber öğrenmek, donanımınızı artırmak istiyorsanız bu kitap yanlış tercih olur. Bilgi verme amaçlı değil. Fazlasıyla fantastik yazmakla birlikte akla hayale sığmayacak yerlerde var. Konusu 1001 gece masalları ile hemen hemen aynı.
Kalemine sağlık İhsan Abi.

Karamazov Kardeşler,
Ecinniler,
Budala ve Suç ve Ceza.

Tek kötü yanı, içinde hiç Türk yazar yok ve Dostoyevski'den bahsetmemiş.
Onun dışında beklentinizi fazlasıyla karşılar.