Anlatılan, Emma Bovary’nin trajik hayat hikayesi ve karşılıksız aşkları gibi görünmekle birlikte, yazar Emma’nın şahsında, 19.yüzyıl Fransız kadınının kıstırılmış hayatını, toplumsal değer yargıları ve ahlak ölçülerinin iki yüzlülüğünü ele alıyor.
Emma Bovary, okuduğu romanların etkisiyle burjuvaziye hayranlık duyan, aristokrasinin bir parçası olmayı hayal eden ve buna ulaşmak için çabalayan, bu sınıfa dahil olamasa da, en azından aristokrat sınıfına yakın bir sınıf içinde bulunmayı arzulayan bir kadındır. bir üst sınıfa dahil olabilmesinin tek yolunu da o sınıftan erkeklerle birlikte olmakta bulmuştur. Kocası Charles ise pasif, silik, karısının isteklerini karşılamaktan uzak biridir. İşini annesi sayesinde elde eder, karısının hırsı nedeniyle de felakete sürüklenir.
Emma Bovary’nin başka bir hayata duyduğu ihtiras, çok büyük hayal kırıklıklarına sebep olur.
çok güzel bir klasik kitap. tavsiye ediyorum