Toplam yorum: 3.085.015
Bu ayki yorum: 4.700

E-Dergi

cigdema Tarafından Yapılan Yorumlar

25.09.2005

Karamazov Kardeşler Dortoyevski’nin en son yazdığı eser. Kitap, pek çok arasözlerle dolu. Sanki yazar günlerinin sayılı olduğunu sezmiş ve söylemek istediği, söylenmesi gereken her şeyi bir araya getirmiş gibi. Konu olarak üyeleri ile Rus hayatının farklı yönlerini temsil eden bir aile seçmiş. Kitapta en az hayranlık duyulan kişi düzenbaz, şehvet düşkünü biri olan Fyodor Pavloviç adlı babadır. Alyoşa Ortodoks Hıristiyanlığının Rusyası; huzur yaratırcasına sadık, mütevazı, sevimli, çevresindeki herkes için iftihar vesilesi bir genç. İvan Rusya’nın Avrupa ile birleştiği yönü; Dimitri ise bütün çelişkileri ile Rusya’nın ta kendisi.
Ayrıca bu eser Dostoyevski’nin diğer büyük eserlerinin bir özeti bir yansıması gibidir. Karamazov Kardeşleri okurken kimi zaman Suç ve Ceza’nın Raskolnikov’uyla kimi zaman Delikanlının Dolgorukiy’iyle karşılaşırsınız.
Büyük ustanın en büyük eserlerinden bir tanesi. Tavsiye ediyorum.
25.09.2005

Her ne kadar Balzac’ın en çok tanınan kitabı Vadideki Zambak olsa da; Eugenie Grandet en güzel eserlerinden biridir. Oldukça cimri bir babanın ihtirası insan ruhunun karanlık yönlerini gözler önüne sererken,kızı Eugenie’nin babasına bağlılığı, bu yüzden çektiği acılar gözleri yaşartacak kadar acıdır. Bu zor durum içinde kızın amcasının oğluna duyduğu sevgi ve bu uğurda katlandığı fedakarlıklar ise kadın ruhunun asilliğini bir kez daha hatırlatmaktadır.
Tüm klasiklerde olduğu gibi dili biraz ağır ve oldukça uzun cümleler var fakat klasik romanlardaki tadı başka hiçbir eserde bulamayanlar Eugenie Grandet’i kaçırmasınlar.
17.09.2005

Hikaye, Werther’in mektuplaştığı arkadaşının ağzından, mektuplar biçiminde anlatılıyor. Büyük kentin yarattığı ruhsal çöküntüden doğaya kaçarak Wahlheim’e yerleşen aydın bir geçtir Werther. Orada tanıştığı soylu bir ailenin güzel kızı Lotte’ye aşık olur. Lotte de bu aşka kayıtsız değildir ama Albert’le nişanlıdır ve verilen sözler, ahlaki değerler önemlidir. Lotte Albert ile evlenir. Werther ise bir aile dostu olarak yanlarında yer alır. Ne var ki aşk ve dostluk arasındaki sınır çizgisi zayıftır. Sınırı geçmekten korkan Lotte, bir daha görüşmemeleri gerektiğini bildirir Werther’e. Werther’in bu acıya dayanması ise imkansızdır. Lotte’ye bir mektup yazar; “Bak Lotte! bana ölümün sarhoşluğunu tarttıracak olan o soğuk ve korkunç kadehi elime alıyorum. Onu bana sen uzatıyorsun, ben de alırken hiç duraklamıyorum. hayatımın bütün istekleri ve ümitleri yerine geldi. Ölümün çelikten kapısını vurmak öylesine titretici ve çetin ki” diyen Werther, “Silahlar dolu. Saat on ikiyi vuruyor. Alınyazısı bu, önüne geçilmez. Lotte! Elveda Lotte! Elveda” sözleriyle son verir mektubuna.
çok etkileyici ve çok güzel bir eser. mutlaka okuyun
17.09.2005

herhalde herkes Don kişotun kitabını okumasada çizgi filmini seyretmiştir mutlaka. o çoğumuzun yeldeğirmenlere karşı savaşan ( zaman zaman buna anlam veremediğimiz) çocukluk kahramanımız değilmidir. imkansız diye birşey olmadığını imkansız gibi görünsede mücadale etmeyi ilk ondan öğrenmedik mi?
“Don Kişot” için söylenmiş güzel birsöz var. “İnsan onu hayatında üç kez okumalıdır. Kahkahanın kolayca dudaklara fırlayıp duyguları harekete geçireceği gençlikte, mantığın hakim olmaya başladığı orta yaşta, her şeye felsefe açısından bakıldığı ihtiyarlıkta”.
çok geç kalmadan sizde en az bir kere okuyun bence.
17.09.2005

işsiz bir genç olan felipe sonunda kendine iyi bir iş bulur. yaşlı bir kadın yıllar önce ölmüş kocasının yazılarına çeki düzen verip yayına hazırlayacak birini aramaktadır. işi kabul edip kadının malikanesine yerleşen felipe ile yaşlı kadının bakıcısı aura arasında karşı konulmaz tutkulu bir ilişki oluşur.
konusu kısaca bu şekilde özetlenebilecek olan Aura çok değişik bir uslupla yazılmış. bu küçük kitap otobüste, yada herhangi bir bekleme salonunda okumak için oldukça ideal bir öykü.