Toplam yorum: 3.253.599
Bu ayki yorum: 5.625

E-Dergi

Murat GÖKÇEK

Okumak, varoluşsal yolculukta hayatıma anlam katan yegane aktivite olmuştur. Belki de hayatı daha yaşanılır kılmak, tıpkı bir enstrüman çalmak gibi. Bendeki dönüşümün temel kaynağı oldu kitaplar. Eminim ki toplumların dönüşümünde de büyük bir etkendir okumak. Bu dönüşüm Gregor Samsa gibi bir gecede ve hiç bir neden olmadan değil sebep sonuç ilişkisi düzeyinde kitapların eseridir.

Murat GÖKÇEK Tarafından Yapılan Yorumlar

19.05.2023

Bilim adamı, beyin cerrahı, edip, şair, güftekâr, musikişinas, teolog, hattat bir Profoserun kaleminden çıkmış bir güzel bir eser.
Bir kaç kitabını okumuş biri olarak bu kitap için şunu diyebilirim ki, diğer eserlerinin bir tekrarı olmuş, en azından ben öyle düşünüyorum. Ancak bu yazarı ilk defa okuyucaklar için elbette güzel ve okunası bir kitap. Bu eseri okurken tıp mesleği ve bu mesleğin ana unsuru doktorların yaşadikları sorunlara vakıf olacak ve degerli bir doktorun mesleki geçmişine, tıbba ve hastalara bakış açısına tanıklık edeceksiniz. Tıp mesleğinin ve meslekdaşlarının haklı övüncünü biraz fazlaca da olsa kitabin her satırında hissedecek, İsmail Hakkı Aydın'ın sanata ve edebiyata dair güzellemelerine ve rubailierine tanıklık edeceksiniz. Hocaların hocası ve kendisinin de hocası olan dunyaca ünlü Prof Dr. Mahmut Gazi Yaşargil ile ilgili hatıraları temaşa ederken, Prof. Dr. Alaattin Yavaşçayla hicaz geçişleri yaşayacaksınız.
11.05.2023

Farklı bir kurgu kitap, biraz Halil Cibran'ı anımsatsa da onun kadar haz vermedi bana.
MS 3400 lerde yaşayan Platon'un Orfeus Çağına (MÖ 3500- MÖ 300), Havariler Cağına (MÖ 300-MS 1500) ve sonrasinda günümuze (MS 1500-MS 3400) gelmesiyle bir hikaye yaratılır. Herşey Platon'un magarasiyla başlamıştır ve yer altında yaşayan günümüz köstebek insanlarına bir yolculuk yapmiştır Platon. Gördüklerini anlatır mağaranın dışında yaşayan Londra insanlarına. Gercek olan nedir ozaman Magarının içindeki mi yoksa dışındaki ışık mı? Yargilanır Platon tarihi saptirdığı için. Aklansada yargilandığı şehre küsmüştur artık, gider o şehirden.
Çok genç yaşta ölen ve ölümünden bir yıl önce bitirmiş olduğu bu roman, Emiliy Bronte'nin tek romanı. 29. yy. a ait Victoria döneminin gösterişli yaşamlarının muhteşem anlatımı. Her şey uğultulu tepelerde yaşayan Earnshaw ailesinin babalarının bir geziden dönerken bulup getirdiği Heathcliff adlı bir çingene çocuğun, evlatlık olarak eve girmesiyle başlıyor.

Kitap sevgi, kin, nefret, intikam ve tutkuyla dolu şizoid bir aşk kurgusuyla birlikte, iki nesli de içine alacak şekilde ilerliyor.

Duygular insanın kaderinin en büyük zaafıdır ve karşı konulmaz bir güçtür, olumlu davranışlar kadar olumsuzluğa da kapı açar; işte, bu roman aşktan doğan nefretin ve intikam alma güdüsünün muhteşem bir anlatımıdır.

Heatcliff'in cehennemin içindeki cennet gibi olan duyguları, saplantı boyutundaki aşkı belki sağlıksızdı, belki ezilmişliğin ve geldiği yerin genetik kodlarının etkisiydi ama öyle gerçekti ki, okurken bunu içinizde hissedecek ondan nefret ederken aldığı intikama ve yaptıklarına belki de içten içe hak vereceksiniz.

Linton'un sevgisi ve huzuru muydu aşk yoksa heatcliff'in cehennem gibi sıcak ve tutkulu sevgisi miydi; okuyucu olarak ben Linton'a kendimi yakın bulsam da, sizler belki de tutkunun tarafında olacak ve aşkı Heatcliff de bulacaksınız.

Peki, o zaman Catherin neden Linton ile evlendi. Sebep zenginlik miydi, yakışıklılık mıydı, genç ve neşeli olması mıydı, statü müydü, yoksa ona değer vermesi miydi?

Oysa Catherin hizmetlisi Nelly'e şöyle diyordu. "Linton'a olan sevgim ormanlardaki yapraklar gibidir. İyice biliyorum ki, kış ağaçları nasıl değiştirirse, zaman da benim sevgimi değiştirecek. Heathcliff'e olan sevgim ise toprak altındaki değişmez kaleler gibidir. Görünüşte pek hoşa gidecek yanı yoktur, ama onsuz olmaz. Nelly, ben Heathcliff'im" (s.102) .

Kurgusuyla, diliyle, anlatımıyla ve yan karakterleriyle muhteşem bir eser, keyifle okuyacak ve kurgunun içindeki tüm duygulara ortak olacaksınız.
26.03.2023

Kendisi ince, ancak içerik olarak oldukça kalın bir kitap. Jean Gion'un dünya çapında ses getirmiş kitabı. Yaşamının son otuz yılını, yüzlerce hektarlık çorak bir alanı tek başına yeniden ağaçlandırmaya adayan, Eşini ve çocuğunu kaybetmiş Elzéard Bouffier'in hikayesi.

İnsan oğlunun yıkıcılığına inat hayatı ve insanı yeniden gerçekleştiren olağanüstü bir karakterlerin öyküsü.

Kitabın bir amacı var; ağaç dikmesini sevdirmek. Bir çok ülkede çeşitli dillere çevrilerek baskı yapan ve yazarına para kazandırmayan bu kitap, çok sayıda okuyucuya ulaşarak sanırım amacına ulaşmıştır.
23.03.2023

Herşey, 2001 yılının Şubat ayında soğuk bir günde, İstanbul Üniversitesi'nde halkla ilişkiler görevini yürüten Maya Duran'ın(36) ABD'den gelen Alman asıllı Profesör Maximilian Wagner'i (87) karşılamasıyla başlar.
1930'lu yıllarda Nazi Almanya'sindan yahudi eşi Nadia için kaçan ve İstanbul Ünıversitesi'nde hocalık yapmış olan Wagner'in hatıraları içindeki hazin yaşamı ve aşkı.
Maya'nın hocayı Şili'ye götürmesiyle, katmanları yavaş yavaş açılan 60 yıllık bir hüzün ve aşk hikayesi. Oldukça dokunaklı, sert ve çarpıcı bir eser.