Bir Batılı düşünürden bir mezhebi okumak ve hatta Şiiliği tanımaya çalışmak benim için farklı bir deneyim oldu. Heinz Halm, İslam ve Sami halkı konularında çalışmalar yapmış, Şia konusunda özel bir uzmanlığa sahip bir yazar ve düşünür.
Doğrusu Şia ile ilgili ilk kitabımı bir Batılıdan okuyacağımı hiç düşünmemiştim.
Yazarın bu kitabı, Şia ile ilgili oldukça temel düzeyde bilgiler içeren bir eser. Kitap, İran tarihinden veya siyasetinden bahsetmiyor aslında, daha çok geleneksel Şia'nın düşünce yapısı anlatılıyor.
Beş bölümden oluşan kitabın birinci bölümü, Ali ibn Ebi Talib ile başlıyor ve süreç on iki imamla devam ediyor. Lakin, bu bölümdeki anlatımlar bence yeterince içerikli olmadığı gibi yüzeysel kalıyor. Şia'nın zincirle dövme ve yas törenlerini içeren ikinci bölümün de ise, ritüellerin çıkış felsefesi anlatılırken bir Şii devleti olan Safevilerin siyasi süreçteki geleneksel etkileri irdeleniyor. Üçüncü bölümde, Mollalar İslam'ında içtihat konusu işlenirken mollaların gücünün temelleri sergileniyor. Dördüncü bölümde, devrimci Şia ve İran devriminin kısa bir hikayesi anlatılıyor. Beşinci bolüm de ise İran dışındaki Şiiler 'in kısa bir tanıtımı yapılıyor.
Yazar, "Şia kendi içinde devrimci değildir"(s.79) derken bir anlamda İran devriminin geleneksel Şia'nın modern bir yorumu olduğunu dile getirir ve Şii devrim ideolojisinde de, solcu entelektüel Âl-i Ahmet'in ve sosyolog Ali Şeriati'nin oldukça etkili olduğunu belirtir. ( s.81)
"Asırlar boyunca acı ve sabır idealini önemseyen ve ayaklanıp isyan etmeden sessizce sabreden Şiiliği tanıma adına başlangıç sayılacak bir kitap.