Toplam yorum: 3.253.599
Bu ayki yorum: 5.625
E-Dergi
Murat GÖKÇEK
Okumak, varoluşsal yolculukta hayatıma anlam katan yegane aktivite olmuştur. Belki de hayatı daha yaşanılır kılmak, tıpkı bir enstrüman çalmak gibi. Bendeki dönüşümün temel kaynağı oldu kitaplar. Eminim ki toplumların dönüşümünde de büyük bir etkendir okumak. Bu dönüşüm Gregor Samsa gibi bir gecede ve hiç bir neden olmadan değil sebep sonuç ilişkisi düzeyinde kitapların eseridir.
Murat GÖKÇEK Tarafından Yapılan Yorumlar
Merak dolu bilgilerle ilerleyen bu büyüleyici kitap, extrem sporlar dünyasından ceza hukukuna, yüz ifadesinden beyin ameliyatlarına, kararlarınızdan bilinç dışınızın gücüne, içgüdülerden ölümsüzlük arayışına kadar uzanıyor. Kitabı okurken, milyarlarca beyin hücresi ve birbiriyle kurdukları trilyonlarca bağlantıdan oluşan sonsuz yoğunlukta ağın içinde, görmeyi belki de hiç beklemediğiniz bir şeye ulaşacaksınız. Kendinize.
Bu kitap, beyninizin yaşadıklarıyla birlikte nasıl şekillendiğini, yaşamanızın beyniniz tarafından nasıl şekillendirildiğinin hikâyesi.
Keyifle okunacak bir kitap.
Biyolojiyi seviyor musunuz? Cinsel davranışlarınızın nedenlerini görmek istiyor musunuz? Şayet olumlu cevap veriyorsanız sanırım bu kitabı da seveceksiniz.
Nedir bu üreme tutkusu? Cok eşlilik doğamızda mı var? Kıskançlık mayamızda mı var, yoksa sonradan mı öğreniyoruz? Bir kadınla bir erkek sadece arkadaş olabilir mi? Topuklu ayakkabı etkisi nedir? Pornografinin ne zararı var? Aşk nedir? Ve daha bir çok merak ettiğiniz konuyu Prof Dr. Sinan Canan'ın kaleminden keyifle okuyacaksınız.
Neandertaller hakkında bilgili olduğunuzu düşünüyorsanız tekrar düşünün ve sonra bu kitabı okuyun derim. Neandertaller'in hikâyesi bu kitapta. Ne zaman ortaya çıktılar, "Homo sapiens" den farklılar mıydı, günümüze kadar gelebildiler mi yoksa genlerimizde mi yaşıyorlar, güçlü olmalarına rağmen neden yok oldular ? Bu ve bunun gibi soruları merak ediyorsanız bu kitapta cevap bulacaksınız.
Binlerce yıl içerisinde modern insana yerini bırakan Neandertalları, arkeolojinin, genetiğin ve son bilimsel bulguların ışığında anlatan kitap, meraklısına hitap edecek güzel bir eser.
"Yalnız yürüyecek kadar güçlü değil misin? Her birimiz Tanrı'yı kendi başımıza bulmalıyız."
Nobel ödüllü yazar Andre Gide'in ünlü bir romanı olan bu eser, kendi anılarından yola çıkarak kurguladığı ve fedakarlık, aşk, ilahi aşk üçgeninde çıkmaza giren trajik bir ilişkiyi konu ediyor. Yaz tatili için amcasının kırsaldaki evine giden Jerome, kuzeni Alissa'ya derin bir aşkla bağlanır. Alissa başlarda hisleri karşılıksız bırakmasa da bir süre sonra Jerome'un ruhunu ve erdemini tehlikeye attığına bu sebeple tüm duygularını bastırması gerektiğine karar verir. Eminim ki günümüz aşkına uzak, vefa dolu, bağlılık dolu, güven dolu bu hikayeyi yüreğiniz burkularak okuyacaksınız.
Kadınlar Okulu, toplumsal ve bireysel ahlakın çelişkilerini, bireyde ki yansımlarını ve bireyin içtenliği ile bireysel ahlakın ölçütü olan kişinin kendini tanıması gerekliliğini ortaya koyduğu akıcı bir eser.
Burjuva bir ailenin 1894-1936 yılları arasında üç ayrı bireyinin-- bir baba, bir anne ve bir kız çocuğunun-kendi bakış açılarından anlatılan hikayesi. Çevresini kendini ispat etmek için bir araç gören Robert ve eşi olan bu adamın üzerinden kendini yeniden tanımlamaya çalışan bir eş. Eşinin yazdığı günlüklere cevabıdır Robert'in savunması. Kızı Genevieve'nin günlükleri ise bu süreçte; gençlik isyanları, itirafları ve geleneksel ahlaka başkaldırışıdır. Keyifle okudum.