E-Dergi

Bir toplumu tanımak için onun kültüründeki folklorik unsurlara bakmak gerek. İşte bu kitap, İbrani toplumunda çok eski zamanlardan, günümüze kadar anlatılan çeşitli masalları içeriyor. Talmud ve Midraş'taki kıssalardan yola çıkarak yazılmış çeşitli masallar.

Orman Yüksek Mühendii, sosyal sorumluluk projeleriyle Beyazıt Öztürk'e, Okan Bayülgen'e konuk olmuş, hayatın kendisine verdiği tüm zorluklara meydan okuyan bir savaşçı Serkan.
Okurken şiirlerini, umutların içinde bir hüzün sezinledim dizelerinde.
"Neyin Nesi" idi gecenin bir vakti gönlünde yanan ateş.
"Böyle Anlar" mı hep sana hüzün verdi, yoksa yağmurlar mı? Sen söyle bana Serkan. Görüyorum;
"Yine doğuyor Güneş Ufuktan" anılarına inat.
"Kelebek" oluyorsun bazen.
"Yalnızlık Ruhu" aranızdaki sevgiyi arttırınca
"Siyah Gözler"de kaybettiğin aşkı anımsıyorsun.
" Yaşam Denilen Şey" şiirinle, hayatın sadece nefes almak olmadığını anlatıyorsun bize. Oysa;
"Neyin Farkındayım" derken muhasebesini yaptın kendi hayatının aslında, farkındaydın her şeyin.
Bu şiir kitabını okurken, belki Serkan'ın yüreğine, düşüncelerine ufak bir dokunuş yapacaksınız ve herşeyden önemlisi depremzedelere destek vermesine destek olacaksınız.

İngiliz romancı, çevirmen, yazar ve edebiyat profesörü Tim Parks bu kitabında; Medici ailesinin parlayıp söndüğü 15. Yüzyıldaki icraatlarına yoğunlaşıyor: bankaları, siyasi faaliyetleri, evlilikleri, metresleri. Bu aile kendinden sonra gelen dünyayı birçok yönden değiştirdiler. Leonado da Vinci, Donatello, Michelangelo, Boticelli ve Galileo'nun hamileri oldular; çek kullanımı, çift defter tutma ve sube bankacılığıyla modern bankacılığın temellerini attılar. Vatikan'ın bankası olarak anıldılar.
Bu aileyi ve 15. Yy. Siyasetini merak edenlere hitap edecek kapsamlı bir eser.

Bir biyografi mi yoksa içsel yolculuğun bir akışı mı? Belki de bir itiraf. Papini bu kitapla hayatının ilk otuz yılını okuyucunun ellerine teslim ediyor, belki de ruhunu. Karmaşık bir iç döküş. Bitirilmemiş fikirlerden doğan bir bitik adam. Çocukluğu, gençliği ve otuz yaş olgunluğu içindeki acıları, umutları ve tüm zayıflılıkları okuyucunun ellerinde. Lakin o ne acıma, ne hoşgörü, ne övgü ne de avuntu istiyor. İstediği tek şey hayatının üç, dört saati ve Papini'nin ifadesiyle; "yine de, fikirlerime inat, benim gerçekten de bitik bir adam olduğuma inanmayı hala sürdürecekseniz şayet, en azından benim çok şeye başlamak istediğim için bittiğimi ve her şey olmak istediğim için artık hiçbir şey olmadığımı kabullenmeniz."

Her sorunlu çocuk potansiyel bir nevrotiktir. Fakat sorunlu çocuklar, sadece sorunlu ortamlarda ortaya çıkarlar. Yetişkinlerin ve çocukların yaşadığı pek çok sorunun kökenini erken çocukluk döneminde ve çözümlen(e)meyen psikolojik sorunlarda arayan Adler bu kitapla sizlere bir ayna tutacak. Bireysel psikolojinin kurucusu Alfred Adler'in bu çalışması daha çok çocukluk nevrozlarının bir taslağı. Kliniğine gelen kişilik bozukluğu ve nevrotik çocuk vakaların psikanalitik bir incelemesi. Bir cok vakanın çocuklukta gelişen ve çeşitli durumlara karşı oluşturulan kompleks vakaları ve eksik hissetme durumlarıyla ilişkilendiren Alfredin bu kitabı özellikle çocuklu ailelerde ebeveynlere farklı bir pencere açacaktır.