E-Dergi

'Maymun da Ağaçtan Düşer', 'Ve Tanrı Keiko'yu Yarattı', 'Japonuma Laf Söyletmem Arkadaş', 'Samuray Sam Amca'nın Tahtını İstiyor' ve 'Hoşçakal Mayumi', gazeteci ve yazar Erdal Güven'in daha önce yayınlanmış kitapları. Güven'in bu kitabı da, üniversitenin birinci sınıfında başladığı ve uzun yıllardır sürdürdüğü gazetecilik mesleğine dair anılarından oluşuyor. Bu anılarda, yedi yıl boyunca Hürriyet'in temsilciliğini yaptığı Tokyo; savaş muhabirliği yaptığı Somali; Doğu Anadolu'daki gazetecilik yılları ve İstanbul'da, plazalarda icra ettiği mesleğine dair ayrıntılar bulunuyor. Kitap, gazetecilik eğitimi alan öğrencilerle, bu mesleğin zorluklarını öğrenmek isteyen okurlara önerilir.

İngiliz kökenli yazar Colin Falconer, 'Bir Hürrem Masalı' romanıyla hatırlanacaktır. Yazarın 'Güzel Casusum' isimli bu romanı ise, 1940'lı yılların, acımasız bir savaşla karşı karşıya kalan Avrupa'sında geçiyor. Romanın baş kahramanı İngiliz ajanı olan Nick Davis, Nazilerin Bükreş'e gelmesinden hemen sonra kente gelerek casusluk çalışmalarına başlar. Davis, burada tanıştığı Daniela Simonici'ye âşık olur. Romanın aşkla çerçevelenen kurgusu, bu iki ismin savaşın yıkıcılığı içinde yaşamak için verdikleri mücadeleyi anlatıyor. Avrupa'nın trajik dönemlerinde geçen roman, hem konusu hem de olay örgüsüyle, aşk veya gerilim-polisiye edebiyata ilgi duyanlara önerilir.

Ataol Behramoğlu'nun 'Uçur Diye Ey Aşk...' isimli bu kitabı, aralarında kendi şiirleri de olmak üzere, dünya aşk şiirlerinden yaptığı tematik seçkiden oluşuyor. Kitap, 'Sezişler', 'Ürperişler', 'Buluşmalar', 'Sevişmeler', 'Ayrılışlar-Yitirilişler' ve 'Özleyişler-Anımsayışlar' başlıklı sekiz temadan oluşuyor. Orhan Veli, Turgut Uyar, E. E. Cummings, Mayakovski, Puşkin, Aragon, Nâzım Hikmet, Ezra Pound, Oktay Rifat, Özdemir İnce, Walt Whitman, Metin Eloğlu, Cemal Süreya, Lorca, Güven Turan, Can Yücel, Melih Cevdet Anday ve İlhan Berk, seçkide şiiri bulunan isimlerden birkaçı. Aşk şiirlerine ilgi duyanlara, aşka, aşkın aşamalarına ve hallerine odaklananlara önerilir.

1955 yılında Dışişleri Bakanlığı'na giren İldeniz Divanlıoğlu, burada kırk üç yıl görev yaptı. Dışişleri Bakanlığı NATO Dairesi başkanlığı, Enformasyon genel müdürlüğü, Konsolosluk genel müdürlüğü, büyükelçilik, TBMM Başkanlık danışmanlığı, Divanlıoğlu'nun bu zaman zarfında üstlendiği görevler. Divanlıoğlu'nun bu uzun görev süresi düşünüldüğünde, kitabında yer alan anıların, Türkiye'nin yakın dönemine dair önemli ayrıntılar barındırdığını söylemek lazım. Yazarın Dışişleri bakanlığında çalışmaya karar vermesi; yediği ilk 'resmi' azar; Büyükelçi Necdet Kent ile Alparslan Türkeş arasındaki kavga ve Hint uçağının kaçırılması, kitapta karşımıza çıkan ayrıntılardan birkaçı.

Yahudi olan Aharon Appelfeld'in annesi, Nazilerin doğu harekâtı sırasında öldürüldü. Bu olay, yazarın daha sonra yoğunlaştığı Yahudi soykırımına dair varoluşsal temalarının başlıca nedeni olacaktı. Yazarın 'Bahenheim 1939'u da, kendisinin bu varoluşsal temalarının yoğunlaştığı romanlardan biri. 1939'da, Avusturya'nın bu kasabasında bulunan Yahudiler dahil tüm tatilciler, Naziler tarafından Polonya'ya göç etmeye zorlanır. İlk başlarda, eczacı ve karısı, kasabanın iki fahişesi, organizatör Dr. Pappenheim ve pastane sahibinden oluşan yerli halkıyla kent, her yıl olduğu gibi, tatilcilerin akını için hazırlanırken, beklenmedik anda trajik bir sona gidecektir.