E-Dergi

Caz Devri/Dönemi diye adlandırılan 20lerin Birleşik Devletlerinin bir tasvirini yapıyor. Ha onun da hakkını veriyor mu emim değilim. Bir zamanların fakir genci büyüyünce zengin olmuş, nasıl olmuş ne yapmış belli değil. Muhakkak okunması gereken bir eser olduğunu düşünmüyorum.

Midak Sokağı ile birlikte yazarın en bilindik eseri. Bildiğim kadarıyla yazar bu kitaptan sonra bir bıçaklı saldırıya uğruyor ve bir elinin yazım yeteneği bu yüzden kayboluyor, yine Hümeyni'nin bu kitabı S. Rushdie'nin '' Şeytan Ayetleri'' kitabıyla eş tutmuşluğu da var. Kitaptaki alegori çok açık; ilk dört bölüm dört peygamberin (Adem ve üç semavi dinin üç peygamberi) yaşamı ve mücadelesini aktarıyor, beşinci ve son bölümse bu mücadelenin ve aynı sorunların devam ettiğini. 1950lerde yayımlanmış yanılmıyorsam, o zaman için -hele hele o coğrafyada- çok ses getirmesi ve tepki toplaması normal fakat günümüzde gerek edebiyatta gerek diğer sanat dallarında fazlasıyla işlenmiş bir tema etrafında dönüyor kitap, bu yüzden sarsıcı bir kitap olduğunu söyleyemem öte yandan okunabilirliği de var.

Baltasar ile Blimunda ile birlikte şu ana kadar okuduğum en iyi Saramago kitabıydı. Kitabın nazar boncuğu ise passion/çile sahnelerinin yani son kısmın kısa tutulmasıydı. Saramago üstadın tabi ki vardır bir bildiği ama o sahneleri de detayla okumak isterdik kendisinden. Kitabı ''alternatif tarih'' kitabı olarak görebilirsek rahatsız edici bir içeriğinin olmadığını da görürüz.

Kolay ve keyifle okunan bir roman. Kolay okunmasından da anlaşılacağı gibi yazımı da biraz hızlıca olmuştur muhtemelen, çok fazla imla hatası var. Yayınevine bir eksi veriyorum. Etikete 35 ₺ yapıştırıyorsan kardeşim en azından kitaba bir son okuma yaptıracaksin.

Kanada taşrasında geçen, çoğunlukla hüzün temalı kadın hikayeleri. 9 hikayenin tamamını da beğendiğimi söyleyebilirim. Türden pek de hoşlanmayan biri olarak Munro'yla devam edeceğiz.