Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

KY-233946 Tarafından Yapılan Yorumlar

16.02.2009

Kitap, büyük ölçüde İlber Ortaylı ile yapılan ropörtajların yazıya aktarılması ile oluşturulmuş, belki bu yüzden çok akıcı ve anlaşılır bir halde. Ancak çok derin, ayrıntılı bilgiler içermiyor. Anladığım kadarıyla kitabın amacı da zaten yalnızca bazı ip uçlarından ya da izlerden hareket ederek günümüz dünyasında olanların arka planındaki asıl saikleri görmemizi sağlamak, merak uyandırarak kendi tarih okumalarımızı derinleştirmeye teşvik etmek.
16.02.2009

Orhan Pamuk hakkındaki önyargılı dedikodular nedeniyle daha evvel hiç tanışmadığım bir yazarla, yine söylentilere göre en iyi kitabında yani Masumiyet Müzesi’nde karşılaştım. Kendisinin romancılığına ve ayrıca inceliğine hayran kaldım. Belki hayatımda hiçbir anda, hiçbir şey somut bir aşkın yakıcılığını ve kutsallığını böylesine hissettirmemişti. Kendisini kutluyorum! Okuyuculara romanın sayfa sayısından ve muhtemelen 360. sayfadan sonraki 80-100 sayfalık monoton bölümden de korkmayıp sabırla bitirmelerini tavsiye ediyorum ki anlatılanların bana hissettirdiği güzelliklere onlar da tanıklık edip gerçekten buna değdiğini itiraf edebilsinler…
09.02.2009

Yazarın bu kitabı Aynalar Koridorunda Aşk adlı kitabına göre çok daha derin anlamlı ve düzgün cümleler içeriyor. Her insanı belli zamanlarda değişik tarzlarda rahatsız eden olayların ardındaki asıl problemin ilk bakışta ölüm korkusu ama aslında sonsuz ayrılık kaygısı olduğunu vurgulayan eserin kurgusu da sürükleyici. Özellikle son söz olarak yazılan bölüm, kitabın tamamına bağlanmak suretiyle okuyucuyu hüzne boğup ama bir o kadar da canlandıracak bir etkiye sahip. Bence mutlaka okunmalı! Bense yeniden okumayı düşünüyorum…
30.01.2009

Yazarın son kitabı "giderken bana bir şeyler söyle"yi okumadan önce bu kitabı yeniden okuyup hatırlama gereği duydum. Modern çağın en büyük yanılgısının teşhisini mantıklı gerekçeleriyle ortaya koyan bu eser, bizlerin sorunlarına temel ve pratik tek bir çözüm önererek yeterliliğini ispatlıyor. Özet olarak çoğunlukla biz insanlar kendimizi sonsuza dek sonsuz değerli hissettirecek bir varlığa dayanmak, diğer bir değişle böyle bir ayna bulmak istiyoruz ama genelde geçici aynalara sığınarak değerimizi azaltıyoruz. Bu da bizi psikolojik ya da ruhsal açıdan tatmin edemediği için üzüyor. Kendi varlığımızın başlı başına bir değeri olduğundan yola çıkıp bunu bize vereni bulduğumuzda rahata ermemiz kaçınılmaz! Okumalısınız...
28.01.2009

Çok güzel, etkileyici bir kitap! Yazar polisiye bir roman içinde Mevlana ve ona aşkı yaşatan Şems, Mevlevilik hakkında hayranlık uyandırıcı bilgiler sunuyor. Okurken özellikle 200. sayfadan itibaren gizemli bir yaşam boyutunun içine çekildiğimi hissettim. Şems'in Karen Kimya adlı roman kahramanına çeşitli yollarla görünüp doğa üstü bir şekilde iletişim kurması zaman zaman ürpermeme neden oldu. Çünkü bana göre inandırıcıydı. Bunun sebebi şu ana dek bilinç dediğimiz gizemli yönümüzü çözen bir bilim insanının mevcut olmamasının da kitapta vurgulanmış olması. Zihinsel süreçlerimiz muammayken 'böyle şey olmaz canım' diyebileceğimiz bir şey olmamalı!