Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

ihtiyar_balıkçı Tarafından Yapılan Yorumlar

26.11.2005

Ahmet Mithat Efendi, Tanzimat döneminin " Halk için edebiyat" eğilimi içinde yer alan ve edebiyatı halkı eğitmek için bir araç olarak kullanan yazar.
Bu nedenle roman,hikaye,tarih, coğrafya gibi değişik alanlarda kalem çalmış biri.
Onun için " kırk beygir gücünde bir yazı makinesi" deyişi kullanılır.
Dünya tarihi, dinler tarihi, Rusya tarihi
yanı sıra Osmanlı Tarihi yazarıdır.
Bu eserinde Osmanlı İmparatorluğu gerileme dönemi hakkında bilgiler veriyor.
Kırım savaşı ile Sultan Abdülhamit'in tahta geçişi arasındaki döneme ağırlık veriyor, bir de Sultan Abdülhamit'in yaptığı yeniliklere..
Gülhane Hatt-ı Hümayunu bu yapıttta tam metin olarak yer alıyor.
26.11.2005

"pi" sayısı her öğrencinin yaşamının bir yerlerinde durur. Hem de sırıtarak durur; çünkü çoğumuz bu sayı yüzünden yanlış sonuçlar çıkarıp matematikten çaktık.
Halen bu sayı hakkında her şeyi bildiğinizi sanıyorsanız bu kararınızı gözden geçirmenizi öneririm. Hatta isterseniz size bu kitabı okuyacak kadar zaman verebilirim.
Bu sayı esrarengiz bir atmosfere sahip, bilinmezlerden gelmiş gibi.
Bu sayının kutsal kitaplarla ilişkisi hakkında bir şeyler biliyor musunuz? Sanırım bu sorunun cevabı "Hayır." dır.
Bu kitapta söz konusu ilişkiyi bulabilirsiniz.
26.11.2005

Hamdi Koç, kadın- erkek ilişkileri ve cinsellik üzerine yazan bir romancı.
öNCEKİ ROMANLARINDA YER ALAN BU TEMALARA YENİ ROMANINDA "ÖLDÜRME ARZUSU"NU EKLEMİŞ.
GÜNÜMÜZ GENÇLİĞİNİN ORTAK ÖFKESİ,
ortak sabırsızlığı onları bir yerde buluşturuyor. Büyük bir olasılıkla yaşama ve sanata ilişkin anlatılan yalanların farkındalar ve bundan sıkılmış durumdalar.
Günümüzde, öldürme teminin öne çıktığı bir sanat dünyasında, Hamdi Koç da akan trene uyuyor, öldürme üzerine yazıyor.
Yaptıklarına üzülmüyor; çünkü bu yaptıklarının sorgusunu geçmişte çektiği acılarda yaşadıklarıyla eşitlemekte.
Herhangi bir borcu yok.
26.11.2005

"Zaman" kavramını temel alan bir yapıt.Bu kavram Türk Edebiyatında Ahmet Hamdi Tanpınar'da fazlaca işlenir.
Bergson kaynaklı bu düşünceye göre "şimdiki zaman " yoktur. Geçmiş ve gelecek vardır. Sadece geçmiş vardır dense de yeridir çünkü gelecek de zaten geçmişin emrindedir.
Ahmed Bin Abdullah'ın öyküsü Evliya Çelebi'nin öyküsüne benzer.
Evliya Çelebi " Şefaat Ya Resulallah." demek ister ama " Seyahat ya Resulallah." der,Evliya Çelebi gezmeye başlar.
Ahmed Bin Abdullah'a da rüyasında biri " Git!" der ve Ahmed Bin Abdullah gezmeye başlar.
Kalan kısım, kitapta.
25.11.2005

Bu yapıtın çıkış noktası: "Analiz yoluyla açığa çıkarılacak sır, biçim tarafından gizlenen içerik değil de bu biçimin kendisinin sırrıdır.*"düşüncesi.
Neden tüm polisiye romanlar beklenen katilin değil başkasının yakalanması ile son bulur ve neden bütün fantastik romanlarda kahramanlar daima " eve dönüş" temini kullanır?

Belki de alışılmış olan ya da önceden bilinen sonlar "bastırılmış olan"ın geri dönüşüne daha kolay olanak sağlar. Popüler kültür de tam bu noktada vurur okuru.
Popüler kültür etkiler insanı çünkü içinde devrimci bir ruhun yanı sıra banal bir yaklaşımı taşır.

Bu kültür, ezilen sınıfların kültürü olarak bilinse ve bu sınıfların kültüründen izler taşısa da unutulmamalıdır ki avangard yönüyle bir zamanların kültür merkezlerinin küstah sosyetesinin kültürünü de içerir.

Tarih dışına itilen ezilen sınıfların bilinçlerini yakalamak isteyen okurun okuması için kitap raflarında beklemekte.
Yazara popüler kültürün içyüzünü sergilediği için teşekkürler.

* Slovaj Zizek,"İdeolojinin Yüce Nesnesi" Metis yayınları 2002