E-Dergi

Birbirinden güzel 13 öyküden oluşuyor. Farklı bir anlatıma sahip ama o öyküler o kadar içimizden ki genel anlamda sevdiğimi söyleyebilirim.

Bir ülke düşünün ki devlet tüm kitapları yok etmeye kalksın, insanların okumasını istemesin ve kitapların bulunduğu evleri yok etmek adına ateşe versin. Hani şu bizim bildiğimiz itfaiyenin görevi bu kez evlerden çıkan yangını söndürmek değil de kitaplardan dolayı o evleri yakmak. Fakat bir gün kitabın ana karakteri olan çalışan Montag kitapları keşfeder, yasaklanan bir şeyin çekici gelmesinden dolayı da olabilir bu kitaplarda ne var diye merak eder ve hayata bakışı değişir. Yaptığı devlete göre bir suç olsa da o vazgeçmez. Kısacası devletin dayatmaları, tarihi yeniden yazma çabaları ve dahası...

Bir zamanlar İstanbul'da hocalık yapmış bir profesör yıllar sonra yeniden İstanbula geliyor ve İstanbul Üniversitesi, 87 yaşındaki Alman asıllı Amerikalı profesör Maximillian Wagner ile ilgilenmesi için Halkla İlişkiler bölümünde görevli Maya'yı görevlendiriyor. Profesör, Maya'ya Şile'ye gitmek istediğini söylüyor ve o gün aslında 60 yıllık bir tarihe yolculuk başlıyor. Tarihin acımasızlıklıklarına, insanların yaşadıklarına, aşklarına, acılarına, yaşanan zulümlere şahit oluyorsunuz.

Ana karakter Dorian Gray çok yakışıklı bir gençtir. Dorian'ın hayranı olan ressam Basil Hallward, ondan çok etkilenir ve portresini çizer. Bir gün Dorian Gray ressamın arkadaşı Lord Henry Wotton ile tanışır ve onun dünya görüşünden çok etkilenir ve hayata daha farklı bakmaya başlar. O günden sonra her şey farklı işlemeye başlar. Hep güzel ve genç kalmak ister. Bir söz vardı kitapta "Güzelliği mahvetmişti onu; güzelliği, bir de tanrıdan dilediği gençlik." diye ne geldiyse başına bu dileğinden geldi belki de..

Tarık Tufan ile tanışma kitabımdı. Kitap kısa kısa anlatılardan oluşuyor. Hayata, ülkede yaşananlara, değişen zamana, geçmişe, gazete haberlerine, yalnızlığa... daha bir çok konuya değinmiş yazarımız.