Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

SemihEker Tarafından Yapılan Yorumlar

06.01.2016

Dostoyevski bu eserinde Rus halkı içerisindeki sınıf farklılıklarını 'tatsız bir olay' üzerinden işlemiş.

Rusya'da çarlık rejiminin yıkılmaya yüz tuttuğu yıllarda, yeni düzende İvan İlyiç adlı bir generalin, hümanizmin etkili olmasını istemesi ve alt görevdeki insanlara iyi davranmaya çalışırken aslında tatsız olaylara sebep olduğu bir gece anlatılıyor.

İnsan ruhu ve psikolojisi adına çok güzel betimlemeler barındıran bir eser olmuş. Gerek general İvan İlyiç'in gerekse eserdeki diğer karakterlerin yaşanan olaylar karşısındaki duygularını Dostoyevski okurlarına çok güzel bir şekilde aktarıyor.
06.01.2016

Abbas Sayar'ın bir köy romanı olan bu eseri genel olarak insanların yaşam zorluklarını ve zorunluluktan dolayı yılkıya bırakılan atları işliyor.

Doğal bir yöre ağzı ile anlatımı özellikle benim en çok hoşuma giden unsurlardan birisi oldu, yapmacık olmayan bir köy dili kullanılmış.

Abbas Sayar eserinde yılkıya bırakılan bir kısrak üzerinden insanları işliyor, işe yaramadığında nasıl kenara atıldığı, yalnız kalan bireyin nasıl topluluk aradığı, eski popüleritesine ulaştığında nasıl tekrar rağbet gördüğü vb. konuları Dorukısrak üzerinden aktarıyor.

Genel olarak ben biraz Cengiz Aytmatov tadı aldığımı söyleyebilirim, efsane değil ama okumakta yarar var.
06.01.2016

"Sizler yeni bir gün doğumunu bekleyebilirsiniz, benim buna gücüm kalmadı."Evet eserin yazarı Stefan Zweig Dünya savaşı sırasında(1942) arkadaşlarına böyle bir mektup gönderdikten sonra eşi ile beraber hayatına son vermiş.Kitap konu olarak, Amerika'dan Buenos Aires'e yapılan uzun gemi yolculuğu sırasında oynanan bir dizi satranç maçını anlatıyor. Tabi bu anlatım esnasında efsanevi psikolojik analizler ve eserin yazıldığı dönemin izlerini inanılmaz güzellikte sergiliyor. Zaten son yazdığı eser olması da dönemin yazar üzerindeki etkilerini anlamaya yeter de artar diye düşünüyorum.Ek olarak faşizmin, birey üzerinde nasıl psikolojik etkiler bırakacağını da en içten duygularla hissedebiliyorsunuz.Çok kısa bir kitap olmasına rağmen, o kadar akıcı ve okuru kendisine çeken bir dili var ki, siz de sanki geminin salonundasınız ve maçı izliyorsunuz ama oyuna müdahale edemeden kenarda sessizce oturuyorsunuz hissine kapılıyorsunuz.
06.01.2016

Tahar Ben Jelloun bu eserinde, Muhammed Limmigri karakteri üzerinden göç ve sonrasındaki kimlik karmaşasını işlemiş.
Muhammet müslüman, dürüst, inançlı, 40 yıl aynı fabrikada çalışmış, kendi halinde bir aile babası. 1962 Eylül'ünde para kazanmak için Fas'tan Fransa'ya göç etmiş/ettirilmiş. Hikayesini anlattığı zaman da artık onun için alışılması çok güç olan "emeklilik" evresine yaklaştığı ana denk geliyor.
Eşinin, arkadaşlarının ve çocuklarının üzerinden özellikle kimlik meselesini çok güzel işlemiş. Bu kısımda önceden bizim ülkemizde de yaşanan Avrupa'ya göç edip, orada Türk mahallelerinde kalma, Türkiye'ye tatillerde dönerken çikolata, elektronik eşya vb. hediyeler getirme gibi bir çok nokta size çok tanıdık gelecek. Çünkü göç eden adamın ismi Muhammed, dini İslam, gittiği ülke Avrupa'da Hristiyan bir ülke,bu noktalar yakın geldiği için okuma,anlama ve hissetme bağlamında da kolaylık sağlıyor.Kısacak kitapta, birçok duyguyu yaşayabiliyorsunuz.
06.01.2016

Savruluş kitabını şans eseri görüp almıştım. Konu olarak bakkal çıraklığından sonra ani bir karar ile kendisini Kore Savaşında bulan Cemil Şadi'nin hayatı işlenmiş.

Kitabın çok büyük bir bölümünü Kore Savaşında Cemil Şadi'nin yaşadıkları anlatılıyor. Ben şahsen dil olarak ve duygu olarak eseri çok beğendim. Biraz yavaş ilerliyor ama şahsi düşüncem bu da sizin olayın içinde kalmanızı ve her anı dolu dolu yaşamanızı sağlıyor. Cihangir AKŞİT, savaş sırasında askerlerin yaşadığı olay ve duyguları çok güzel işlemiş. Duygulandığım çok fazla bölüm oldu. Özellikle insanların bir gaziye bakış açıları gerçekten içimi burktu.

Kore Savaşı gözününe alındığında okunması gereken bir eser olarak düşünüyorum.