Toplam yorum: 3.090.511
Bu ayki yorum: 1.109

E-Dergi

Çepni55 Tarafından Yapılan Yorumlar

14.01.2006

Ülkücü harekete sempati, antipati ya da ilgi duyan herkesin okuması gereken bir eser. Serinin 4. kitabında Alatlı bu kez ağırlıklı olarak 12 eylül öncesi ve sonra da darbenin ardındaki döneme ülkücü grupların içinden bir bakış atıyor. Bir roman olması ve genel manada bir kurguya dayanmasına rağmen özellikle sol-sağ çatışmasının kökenleriyle ilgili (mesela Süleyman Özmen hadisesi gibi) değişik bir bakış açısı sergileyen eser; roman tekniği bakımından da gayet başarılı…
30.12.2005

Anar, babası da meşhur bir şair olan (Resıul Rıza) başarılı bir edebiyatçı. Sovyetlerin dağılmasının ardından Türkiye'ye gelen yazar bir müddet Mimar Sinan'da okutmanlık yapmış idi. Bu hikayesinde Türkiye izlenimlerini fazlasıyla kullanmış ve bir nevi "müşahhas" bir eser ortaya koymuş. Hikayenin gayet başarılı olduğunu söyleyebilirim; Anar'ın tespitlerinin bir bölümüne katılmasanız dahi en azından onu anlamaya çalışıyorsunuz. (Ermenilerle olan Karabağ meselesini Türkiye halleder vs. gibi) ayrıca sınırların kalkmasından sonra romantik milliyetçiliğin yalnızca Türkiye'de değil Azerbaycan'da da sükut-u hayale uğradığını göstermesi açısından da dikkate şayan bir eser olarak göze çarpıyor. yazar bir bölümde "acaba bizim de Türkiye'deki gibi otobüslerimiz ve konaklama tesislerimiz olacak mı?" şeklinde bir ifade kullanıyor. İlginç değil mi? Biz de Azerbaycan için Batı oluyoruz bir nevi! Anar, Necip Fazıl'ın "otel odalarında" mısraına uygun olarak bitiriyor hikayesini; kimsesiz elbiselerin ne manaya geldiğini hatırlatarak...
30.12.2005

Peyami Safa Türk romancılığının şahikalarından birsidir. Geçimini sağlsmsk maksadıyla yazdığı daha hafif eserlerde müstear isimler kullanan yazar, Peyami Safa imzasını attığı her eserinde başarının yoluna girmeyi bilmiştir. Canan, güzelliği kadar fettanlığı ile de ön plana çıkan bir kadının merkezinde gelişen ve ona meftun olan erkeklerin gözlerini kör kulaklarını sağır eden bir hikayeyi anlatıyor. gerçeklik hissinin ön planda tutulduğu eserde şuh kadın prototipi gayet iyi bir şekilde verilmiş. Zaten Peyami Safa'nın en belirgin özelliklerinden birisi de psikolojik faktörleri de romanlarının içine çok iyi serpiştirmesidir.
28.12.2005

Orwell büyük bir yazar olduğu kadar geniş ufuklu bir adam da...1984'deki "Big Brother-Büyük Birader" sembolü başlı başına bir deha ürünüyken G.Orwell "Hayvan Çiftliği" ile zirveyi buluyor. Özde komünizm ve Stalin eleştirisi gibi görünse de hikayenin temelinde bütün totaliter sistemlere karşı mükemmel bir eleştiri var. Üstelik sembolizmin böylesi iyi kullanıldığı eserlerin sayısı da bir hayli az. Kitap o kadar iyi ki,filmi onun yanında çok sönük kalıyor. mutlaka okunması gerekn, hayata bakış açınızı değiştirebilecek bir eser!
27.12.2005

Savaşın nasıl bir toplu cinayet ve cinnet hali olduğunu hacimce az ama muhteva bakımından oldukça derin bir şekilde ele almış bir eser!..II.Dünya Savaşı yıllarında 13-14 yaşlarında olan Aytmatov'un mükemmel gözlemlerinden yola çıkarak kaleme aldığı bu eseri okuduktan sonra bir film izlediğinize yemin edebilirsiniz. Zira, Tolgonay ve Aliman'ın Maysalbek'i istasyonda beklemeleri başta olmak üzere hemen her sahne öylesi gerçek ki! İnsan kitabın bitiminde "ya en azından birisi geri dönseydi!" diye düşünüyor ama yazar hiçbirisini geri döndürmüyor. Bunda da çok haklı; biri bile dönseydi Toprak Ana içimizi bu kadar yakmazdı emin olun ve çekilen acıların kahir ekseriyetini biz de unuturduk Tolgonay da...Evet, savaş sadece gidenlerin değil aslında kalanların da hikayesiymiş;bunu anladım!dünyanın en önemli yazarlarından Cengiz Aytmatov'a (Aymuhammedov) ne kadar teşekkür etsek azdır...