E-Dergi

Korkunç Yıllar ve Yurdunu kaybeden Adam bir nehir roman olarak düşünülmelidir. Bizzat yazarı tarafından “ilk eserlerinden olması hasebiyle edebi yönü çok kuvvetli olmamakla beraber en çarpıcı eserim” şeklinde nitelenen seri, II. Dünya Savaşı’nın acıların yaşamış olan Kırım Türkü Sadık Turan’ın günlüğünden yola çıkarak anlatılıyor v her ne kadar bir roman dahi olsa o yıllara ait önemli ip uçları veriyor.

Beyaz Gemi… Yıllarca hep hatırlanacak; sembolizmin doruklara çıktığı muhteşem bir eser. Aytmatov üç kuşağı bir araya getirdiği bu romanını efsaneler ve masallarla harmanlamayı gayet iyi başarmış ve sonunda iyiliğin en azından okur yüreğinde galip gelmesini sağlamıştır. MEB’in 100 Temel Eseri arasında yer alan bu roman belki de 20. yüzyılın 100 büyük eseri arasında da yer almalıdır. Aytmatov’un milliden evrensele uzanan edebiyat ilkesinin mükemmel bir yansıması ile karşı karşıyayız.

Emine Işınsu Atlıkarınca’da Türk aydınıyla dalga geçtiği gerekçesiyle yoğun eleştiriler almıştı. Ama elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin; sizce hiç okumadığı bir kitap hakkında değerlendirme yazanlar; Hiç izlemediği bir maçın yorumunu yapanlar; başkalarının fikirlerini kendininkiymiş gibi yutturanlar yok mu bu ülkede? Bence eser gayet iyiydi; bilhassa da “Atlıkarınca” motifi! Arada bir yükselip inen ama aslında hep aynı yerde dönüp duran atlıkarınca yani…

Ağırlıklı olarak 1995 yılına ait yazıların bulunduğu kitap için çok kalıcı ve etkileyici denemeler var demek pek mümkün değil. Hele İletişimin futbol serisi ile mukayese edildiğinde kitabın son derece yavan olduğunu bile söyleyebiliriz. Ayrıca yazılarda Semih Gümüş’ün dünya görüşü haddinden fazla ön plana çıkmış. Hatta bazı ciddi çelişkiler de mevcut. Mesela, yazar Güven Sazak başkanlığındaki F.Bahçe yönetiminden dolayı futbola siyaset bulaşmasını kıyasıya eleştiriyor ama 68 kuşağının stat eylemlerini “zevkli ve renkli” gibi sıfatlarla değerlendiriyor.

Nurullah Genç edebiyat çevrelerince çok fazla itibar edilmese de gelenek (divan) ile halk şiirini çok iyi sentezleyip; sevilen şiirler yazmasın bildi. Bugün üniversite gençliği arasında ciddi bir okur kitlesi edinmiş; şiirleri ezberlenmiş sayılı şairlerden birisi oldu. Yağmur onun en güzel şiirlerinin toplandığı güzel bir eser olarak göze çarpıyor.
“Nihan kıldı gözlerin bana kapılarını / Oysa ben yüreğine gözlerinden girerdim!”