Toplam yorum: 3.078.622
Bu ayki yorum: 5.500

E-Dergi

Çepni55 Tarafından Yapılan Yorumlar

24.12.2005

sanırım Beşir Ayvazoğlu'nun "Peyami"sinde geçiyordu bu yorum; Peyami Safa bir Türk değil de mesela bir Fransız ya da Rus romancısı olsa idi bugün klasikleri okutulan bir yazar olurdu. Hakikaten de Peyami Safa psikolojik unsurları edebiyatla çok iyi terkip eden usta bir yazardır. Simerenya ideali kadar o kesif yanık kokus da halen burnumda desem sanırım meramımı az buçuk anlatmış olurum...
24.12.2005

hayatımı değiştiren kitap...
bir Türkçe şaheseri olan bu eserdeki pek çok deneme hayata bakışımı etkiledi...Zaman Gazetesindeki yazılarını da büyük bir hayranlıkla takip ettiğimiz Ahmet Turan Bey için ne söylesek nafile...Okunası beş-on kişiden birisidir kendisi...
24.12.2005

aslında yazackalrım sadece bu eserle ilgili değil de Cengiz Dağcı'nın bütün kitaplarıyla iligiliolacak...Bize tarih derslerinde “Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşına girmediği” anlatılır. Bu bir bakıma doğrudur... Ancak kesinlikle eksik bir bilgidir de...Evet,belki Türkiye bu savaşa dahil olmamıştır ama gerek Cengiz Dağcı’nın gerekse bir başka üstat Cengiz Aytmatov’un eserlerinden de anlaşılıyor ki savaş Türk Dünyasını derinden etkilemiş.
Ben sayı Dağcı’ya Allah’tan çok daha uzun ömürler diliyorum ama şunu da çok iyi biliyorum ki,emin olun onun kıymetini yokluğunda anlayacağız. Zaten bu bizim karakterimize işlemiş. Yani insanlara hayattayken hak ettikleri değeri vermemek! Ancak Dağcı müsterih olsun;Kırım’ı en güzel şekilde yaşattı ve anlattı. Zalimler cehennemi boyladılar ve geride mazlumların haklı oldukları gerçeği kaldı. Cengiz Bey II. Dünya Savaşının en büyük mağdurlarından birinin de Kırım Tatarları olduğunu fevkalade başarılı bir şekilde ifade etti. Bir Kırım Tatarı olmasam da aynı milletin bir ferdi olarak şahsım adına yazara şükranlarımı sunarım...
23.12.2005

Dağcı’nın eserleri ile üniversite yıllarımda tanıştım. İlk olarak Yoldaşlar’ı okumuştum. Daha dün gibi hatırlıyorum. Sonra Korkunç Yıllar ve Yurdunu Kaybeden Adam,sonra Yansılar serisi ve sonra diğerleri... Ve onun şahsında Kırım’ı daha bir sevip daha bir ilgi duydum o topraklara. Ardından yazarla ilgili ne kadar eser ve yazı varsa okumaya başladım. Mesela çok merak ettiğim suretini yine onun “Hatıralarda” adlı eserinin kapağında görmüştüm. Dergi, gazeteler ve internette Dağcı ile ilgili bilgilere ulaşıp takip etmeye başladım vs. Bence o sadece yazdıklarıyla değil yaşadıklarıyla da çok önemli bir isim Türk Dünyası için.
Benim dedelerim Kırım’lı falan değiller. Hatta,Kırım’lı bir tanıdığım bile yok. Ama bütün bunlara rağmen iyi ki Cengiz Dağcının eserleri varmış demek geliyor insanın içinden. Edebiyatın ne kadar mühim bir araç olduğunun en güzel örneklerinden birisi de onun yaşadıkları olsa gerek. Düşünsenize, muazzam bir trajedi var ortada ve bu trajedinin kurbanı olan yüz binlerce insan. Fakat o acıyı hissettirebilecek bir şeyler eksik kalıyor. Herkes kendi sıkıntısını çekiyor ve bir müddet sonra unutulmaya yüz tutuyor. Fakat yazar “Kırım’ın ve Türklerin İkinci Dünya Savaşındaki hafızası” oluyor adeta. Bence Steven Spielberg “Schindler’in Listesi” ile nasıl ki kendi milletini yüceltiyorsa o da eserlerinde büyük bir haksızlığı bütün dünyaya ilan etmiş oluyor!
23.12.2005

“Cengiz Dağcı okudunuz mu demiyorum!.. Adını duyan kaç kişi var aranızda?” Sınıfa girdiğimde bu soruyu sordum öğrencilerime... Bir-iki mütereddit parmak kalktı havaya. Onlar da beyhude bir çabayla,birkaç kelam edebildiler sadece. Hazin ama normal bir tablo bu... Öğretmenlik mesleğinin içinde olanlar böyle şeylere alışkın olmalılar. Saçma sapan kitapların en çok sattığı bir pop-nesilde ne Cengiz Dağcı tanınır,ne Aytmatov,ne Cemil Meriç ne de Tarık Buğra...
Halbuki Cengiz Dağcı mühim bir yazar...Yazarlığından da öte hayatıyla mühim bir yazar. Bir Kırım Tatar’ı...İkinci Dünya Savaşı’nı yaşamış ve savaş sonrası ülkesinden ayrılmak zorunda kalan yüz binlerce Kırımlıdan biri olarak Londra’ya yerleşmiş. Bütün kitapları Türkiye’de yayınlanmasına rağmen Türkiye’ye hiç gelememiş bir yazar. Halen hayatta ve seksen dört yaşında. “Onlar da İnsandı” adlı romanı MEB’in tavsiye ettiği 100 temel eser arasında yer alıyor...
Sırf bu açıdan bile onca eksiğine ragmen MEB in bu uygulaması tebriği hak ediyor...