Toplam yorum: 3.090.511
Bu ayki yorum: 1.109

E-Dergi

Çepni55 Tarafından Yapılan Yorumlar

25.12.2005

bence ekrem dumanlı haklı;eser güzel ve de kitabın ismi kelime ya da kelam olabilirdi. Kara
kediyi hiç sevmemiştim ilk başlarda ama sonra haneden biri oluverdi.
Biri ilk nefeste orada bulunan bir kadın;diğeri son nefeste orada bulunan
bir adam(ebe-gassal) ve ilk nefesten son nefese kadar saklanan,suskunluğun
büyüsüne bırakan musadduk bir aşk…kurgu çok iyiydi bence…
Kitaba önyargılı başladım. Sayın Akman için mülakat tamamdı ama romancılığını tahmin
edemiyordum. Fakat itiraf etmeliyim ki,çok iyi olmuş.
Gerçi bazı diyaloglarda yavanlıklar göze çarpıyordu ama mühim değil…
Sf. 290 da özne-yüklem uyumsuzluğundan kaynaklanan bir bozukluk vardı.
“…bana “üzülme,insan organizmasının….şansını elde edeceksin” diye teselli
etti…” cümlesinde ya bana yerine beni,ya da teselli etti yerine teselli
verdi denmeliydi…
Neticede Sayın Akman'ın ilk denemesi gayet iyi olmuş; umarız romancılığa devam eder...
25.12.2005

Farkındayım iki sene kadar(!) geciktim ama yine de Eskişehirspor kitabıyla
ilgili bir şeyler söylemeden edemeyeceğim. Sanırım fazlasıyla tebrik
almıştıır;ama onların arasına benim tebriklerimi de ilâve edebilirsiniz.
Taşra ve yerellik adına kutluyorum yazarı.Açıkçası kitabı okuyana dek “Eses”’in işte böyle bir şey olduğunu tam da idrak
edememiştim. .
Mesela, Samsun'daki Ordu-E.Şehir macında kale arkasını dolduran yüz-iki yüz kadar Eses taraftarı o gün için
bana çok gereksiz ve mânasız gelmişti;hatta böylesi bir maça geldikleri için
içten içe kızmıştım da onlara. Ancak şimdi daha iyi anlayabiliyorum onların
hissiyatlarını.
Kitap gayet hoş ama gözden kaçan birkaç husus olmuş gibi.
Mesela,Burhanettin, Konya’ya değil Samsun’a transfer olmuştu. Ayrıca Türkiye
1. ligindeki ilk Cuma maçının İstanbulspor ile Eses arasında olduğu
yazılmış ancak ilk Cuma maçı 1994-95 sezonunda
İzmir’de Altay ile Beşiktaş arasında olmuştu. Söz konusu maç ise
1995-96 sezonunun açılış maçı idi yalnızca...
Tabii o kadar kusur kadı kızında da olur demek lazım... futbolseverlere öneririm bu kitabı; sırf futbol kültürü adına dahi okunur!
25.12.2005

Türk dünyası için çağının da çok ötesinde bir fikir ve aksiyon adamı olan İsmal Gaspıralı'nın enfes üslubuyla süslediği güzel bir eseri bu...bilhassa darül rahat müslümanları bölümü bir ütopya hikayesi olarak son derece ilgi çekici bir bölüm...zamanında "dilde,fikirde,işte birlik" umdesiyle bütün bir Türk coğrafyasında sağlam temeller atan bir akiyonerin edebi kişiliğini tanımak isteyenlere şiddetle tavsiye edilir!
25.12.2005

Karşıma bir Kırım türküsünün sözleri çıkıyor.
“Şu Yalta’da mal yükledim,gemim dolmadı/Aluşta’dan bir kız sevdim,menim olmadı.” Acaba melodisi nasıl bu türkünün? Merak ettim doğrusu. Mırıldandım bir şeyler...Uydurmaya çalıştım.
Kırım,ey güzel Kırım! Acılı insanların ata yurdu. Sinesinde sürgün beslenmiş topraklar,Karadeniz’in karşı kıyısı. Bazen gözlerimi sahilde ufuklara dikiyor ve sanki seni görecekmişim gibi uzaklara bakıyorum. Sahile vuran bir dalga sanki senden selam getiriyor bana. Seni düşündükçe kanıyor yürek. Hüzünle eşanlamlıdır ismin benim için!.. Bu eser de belki de Cengiz Dağcı jübilesini yapıyor;zira son yıllarda görme konusunda ciddi sıkıntılar çektiğini biliyoruz. İyi ki yaşamış;iyi ki yazmış diyesi geliyor insanın...
25.12.2005

mehmed niyazi beyin insanın içinde deiğişik hisler oluşturan;çok sade ve bir o kadar da samimi bir aşk hikayesini anlattığı iki dünya arasında sonuyla da gerçeklik hissi uyandıran hoş bir eserdir.
"Bense ona Mehmed Niyazi’nin İki Dünya Arasında’sından bir şeyler okudum. Ayhan’ın Hildegard’a veda ettiği anda söylediği sözleri nedense vurgulayarak okumuştum.
“-Ama sana yine de müteşekkirim. Bana her zaman yüreğimde bütün tazeliğiyle saklayacağım bir sevgi hediye ettin...
Nemli gözlerinde derinleşen uçurum beni ürpertti.
-Yürekteki sevgi insanı avutur mu,dünyayı cehenneme mi çevirir? Hiç düşünmüyor musun? “
Aklımda hep Hildegard’ın kendi elleriyle diktiği koyu sarı elbisesi var..."