Toplam yorum: 3.090.136
Bu ayki yorum: 734

E-Dergi

bbasaran.com Tarafından Yapılan Yorumlar

30.12.2007

Okuyunca bu romanı çok geç keşfettiğime hayıflandım hem, hem de Sabahattin Ali'nin genç yaşta öldürülmesine bir kat daha üzüldüm. Çok, çok büyük bir yazar olacakmış ölmeseymiş. Edebiyatımızın en nadide kitaplarından biri bence. Kitapta Dostoyevski havası var. İnsanlar üzerine tahlilleri muhteşem. Raif Bey akıllardan çıkmayacak bir karakter, bir yanlış yaşanmış hayat. Kitabın bir çok bölümünü altını çizerek okudum.
30.12.2007

Güney Amerika'da, daha yayımlanmadan korsanı basılan "Memorias di mis Putas Tristes" Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez'in son romanı. Vatan Kitap olarak tüm dünyada satış rekorları kıran kitabın peşindeydik. Şimdi, önce kitabı İngilizce'sinden okuyan yazarımız Jamal Mahjoub'un Marquez ve bu romanıyla ilgili değerlendirmesini okuyacak, sonra da 90 yaşındaki bir adamın 14'lük bir kızla yaşadığı sıradışı aşk öyküsünü anlatan kitaptan alıntıları göreceksiniz.
30.12.2007

Edgar Allan Poe çok enteresan ve aklınıza gelmeyecek şeylerden esinlenerek size bir ürperti verir. Poe'nun karakterlerindeki o garip ve ürperten zekilik insanı gerer. Paul Auster'in de esinlendiği Poe ile tanışmak için iyi bir fırsat. Ben sırf Paul Auster'den dolayı okumuştum Poe'yu fakat en az onun kadar sardı. Muhteşem kurgu diyorum!
30.12.2007

Kitabın arka kapak tanıtımında ki Türk kızının kendi dilinden ülkesini sarsmanı hazır olun söyleminin aşırı olduğu kitabı okuyunca gayet iyi anlaşılıyor. Her ne kadar cinsellik konusunda konuşmayı sevmesek de kitapta anlatılanlar ile realite arasında atla deve uçurumları yok elbette. Sarsmak iddiasındaki romandan daha aşırı uçlarda yazım beklenirdi.
30.12.2007

Bir kitap okudum hayatım değişti cümlelerini duyarken içten içe bir şey rahatsız eder, bir şey sürekli yankılanır içinde ki bu çok sağır edercesine çok seslilik için kaynaklandığı yegâne çekirdek en içteki boşluk yani o sonsuz şüphedir. Ama bazı kitaplar bu sonsuz şüpheye rağmen içten içe dayatır kendini her ne kadar bu şüphe hiçbir zaman gitmese de. İşte "Büyücü" adlı bir romanda böyle durur "sanki".