Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

Melisa Parlak

Melisa Parlak 1991 yılında İzmir'de doğdu. Yazar. Yoga ve meditasyon rehberi. Amatör fotoğrafçı. Antalya Lisesi mezunu. Lisansını Denizcilik alanında tamamladı. Yüksek lisansı yarım bıraktı. “Kefenin İçindeki” adlı öyküsü Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN International), PEN Norveç ve PEN Türkiye’nin desteğiyle oluşturulan genç yazarlar platformu İlkyaz’ın Kalemdaş köşesinde yer almaya hak kazandı. İlk öykü kitabı Asparagas KDY etiketiyle 2020 yılında çıktı. Yine aynı sene çıkan Tepetaklak Öyküler’de “Balkonda” isimli öyküsüyle yer aldı.

Melisa Parlak Tarafından Yapılan Yorumlar

Geçmişine dair hiçbir şey hatırlamayan, işin enteresan kısmı bir süre bu şekilde yaşamış olsa da artık bunu sürdürmek istemeyen birinin romanı bu ve “Ben bir hiçim.” cümlesiyle başlıyor.

Başlarda ne olduğunu anlamak zor; çünkü okuru da kendi belirsizlikleri uğruna peşinde sürükleyen ve kimliğini bulmaya çalışan bir kahramanımız var. Vardığı her yeni bilgide yer yer biraz daha açmaza giriyor, bir şeyleri anımsıyor gibi oluyor ve sonra yine o üç beş belirsiz parçayı belleğin güvenilir olmayan bölgelerinde yitiriyor.

Bu romanı bu kadar özel kılan biraz da insanı çabasızca sürükleyişi. Özellikle başlarda metni diyaloglar ilerletiyor. Hikâye ilerledikçe direksiyonun başına anlatıcı geçiyor, sayfaları çevirdikçe parçalar biraz daha birleşir hâle geliyor. Her daim sisli puslu ve tekinsiz havasıyla okuyana bazen; toplumsal yıkımların bireylerde kendini gösteren psikolojik tortularından başka bir şey, bir olay ya da sonuç vermeyecekmiş gibi hissettiriyor. Bu durum herkesin hoşuna gitmeyebilir; fakat dördüncü çeyreğinde okurun sabırsızlığını ve merakını giderecek detaylar görmeye başlıyoruz. Geç ama uğruna sabredilmesi gerektiğini düşündüğüm detaylar bunlar.

Yakalamakta zorlandığım tek kısım karakterlerin isimleri oldu. Akışta çözülen (ve metnin ilerleyişine katkıda bulunacak olanlar) çözülüyor zaten. Bu sebepten karakterleri yakalayamamanın çok da can sıkıcı olduğunu söyleyemeyeceğim. Elbette çok kişisel bir yorum bu. Fakat ben anlatıcıyla yazılmış olan bu romanda olay örgüsünü bir sonraki aşamaya taşıyacak kişi hep anlatıcımız ve onun çıkarımları olduğundan, geride kalan her kişi ve mekân yalnızca onun kendini bulmasına vesile olacak figüranlar ve detaylarmış gibi hissettiriyor.

Roman, bir türlü netleyemeyen bir fotoğraf makinesine benziyor. Olayı da bu sanki, uzun bir süre geçmişin didiklenmiş parçaları bir kenarda kırkyama yapılmayı bekliyor. Yine de kahramanın, kimliğini arama yolculuğunda geçmişte yaşananları adım adım keşfetmesi, okura da büyükçe bir gizemler yumağını çözdürerek farklı bir tatmin yaşatıyor.

İnsanın bu belirsizlikler romanını bitirdikten sonra başa dönüp bu dairesel bilmeceyi tamamlayası geliyor. Evet belki yer yer çok soğuk ve çok gri bir metin fakat kelimelerin okuruna toslamak ve onu düşündürmek için rengarenk olmasına da gerek yok diye düşünüyorum.

Nobel ödüllü yazar Patrick Modiano diğer kitaplarını da kesinlikle okumak istediğim bir yazar. Bir insan böyle sade ve çabasız yazarak ancak bu kadar etkileyici olabilirdi. Yazar, belirsizliği sürdürebildiği yere kadar götürüyor. Bu roman bana Daniel Kehlmann - Gitmeliydin romanını çağrıştırdı. Kurguda mekân(lar) etkisini bir kez daha sorgulatmaları bakımından değerlendirilebilir.

Ayrıca gördüğüm kadarıyla Karanlık Dükkânlar Sokağı, okuru tarafından ya çok seviliyor ya da pek hazzedilmiyor. Zaten insanları birbirinden ayıran şeylerin başında -kitap boyunca da tanıklık ettiğimiz gibi- sınırlar, bilinmeyenler, travmalar ve arayışlar gelmiyor mu?
24.02.2022

daha çok okunması ve hakkında daha çok konuşulması gereken öyküler.
24.02.2022

Türkiye'deki reality şovları ve formatlarını merak edenler için iyi bir kaynak olabilir.
23.02.2022

farklı bir öykü kitabı. öyküler de çeviri de epey akıcı. bir oturuşta okudum, tavsiye ederim.
23.02.2022

Dünyanın 23 şehrinde geçen 23 farklı kadının kaleminden etkileyici öyküler. Epey sevdiğimi söyleyebilirim.