Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

Ülkü Ünsal Tarafından Yapılan Yorumlar

13.08.2009

Kemal Sayar hocamız manevi yaralarımızın farkında olmamızın, onları iyileştirmenin tek şartı olduğunu anlatıyor. Çünkü ne yazık ki bizler öyle bir koşturmaca içinde yaşıyoruz ki, pek çok şeyi unutmuş, bir rüzgarın önüne katılmış ve kalabalıklar içinde kaybolmuş durumdayız. Bunun sonucu olarak kendimizde ortaya çıkan ilk maraz, farkındalık düzeyimizin yok seviyelerine düşmesi... Farkedilmek için didinip duran, bunun için pek çok şeyin gönüllü kölesi olmuş modern insan, manevi bünyesindeki türlü hastalıkları farketmeden, farkettiiyse bu sefer etrafındakilere farkettirmemeye uğraşarak yaşayıp gidiyor. Hiçbirşeyin farkında olmadığımızda ise "Her Şeyin Bir Anlamı Var" gerçeğini gözden kaçırmamız kaçınılmaz oluyor. Kemal Sayar bir eseriyle daha şuurumuzu aydınlatmayı başarıyor.
12.08.2009

70 sayfalık incecik bir kitap olmasına rağmen anlattıkları oldukça fazla... Yazarın kendisi bir süre Doğu'da yaşadığı için doğal olarak hikayeler de çok canlı, gerçek ve etkileyici. Yazarın üslubunu çok beğendim, sanki hikayeleri birine anlatıyormuş gibi yazmış. Kitaba başladığımda kendimi okuyucu değil de dinleyici gibi hissettim. Ferit Edgü'nün okuduğum ilk kitabı olan bu eser bende diğer eserlerini de okuma arzusu uyandırdı. Tavsiye ederim.
12.08.2009

Refik Halit Karay'ın torunu Ender Karay tarafından günümüz Türkçesine uyarlanarak okuyucuya sunulan kitap, genci-yaşlısı, kadını-erkeği, işçisi-memuru, zengini-fakiri ile Anadolu'nun farklı insan tiplerini, gerek duygu ve düşünce dünyalarıyla, gerekse yaşayış ve davranış tarzlarıyla, oldukça etkileyici bir üslupla ve 1920'li yılların edebiyat anlayışı gözönüne alındığında oldukça cesur ve açık bir biçimde anlatan hikayelerden oluşuyor. Özellikle Yatık Emine, Şeftali Bahçeleri, Yatır, Sus Payı, Ayşe'nin Yazgısı ve Vehbi Efendi'nin Kuşkusu en beğendiğim hikayeler oldu. Kitaptaki son hikaye olan "Garaz"ın sonundaki şu söz ise Anadolu insanının "kısa söylediğiyle uzun anlattığı" genel özelliğini öyle güzel vurguluyor ki: "Malımı it yediği yetmiyormuş gibi şimdi de bağrımı bit yiyor"
26.04.2009

Kitap, toplum içinde saygın bir yere sahip olan ve bunun nimetlerinden sonuna kadar faydalanan bir avukatın, aslında nasıl bir çürümüşlük içinde yaşadığını, vaka örnekleri de vererek itiraf ettiği bir monologdur. Hiçbir değer yargısı ve ahlak kriteri olmayan bu başarılı ve statü sahibi avukat (!) kendi bencilliğine o denli gömülmüştür ki, rastladığı bir intihar girişimini engellemeye çalışmak şöyle dursun, olaya başını çevirip bakmayacak kadar insani vasıflarla bağlarını koparmıştır. Yanından geçip gittiği kızın köprüden aşağıya düşüşü, nihayet ona içinde olduğu sefil düşkünlüğü farkettirecektir. Ama artık birşeyleri düzeltmek için çok geçtir.
Sayfa sayısı fazla değil fakat dikkatli ve ağır okunması gereken bir kitap.
24.02.2009

Bu kitabı bir arkadaşımın tavsiyesi ile okudum ve ben de tavsiye edeceğim kitaplar listesine aldım. Osmanlı hanedanına mensup oldukları için sürgün edilenlerden birinin (Selma Sultan) sürgündeki hayat hikayesini, kızının bakış açısı ve kaleminden okumak enteresandı. Hanedanın sürgün edilmesinin nedeni vatan haini olmaları değildi. Ayrıca onlar sürgün edildikleri halde vatanlarına ihanet de etmediler. Cumhuriyete gölge olmadılar, aile onurlarıyla gölgede kalmayı, çektiklerini fazla dillendirmeden gölgede yaşamayı vatan sevgileri adına yeğlediler. Konusunun sürükleyici olması ve yalın anlatımı, çok kalın olduğu halde kitabı çabuk bitirmenizi sağlayacaktır.