Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

İlunga Tarafından Yapılan Yorumlar

15.12.2021

XIX. yüzyılın sonlarında Fransa’da, Yahudi kökenli subay Alfred Dreyfus, casuslukla suçlanır.Çok yüzeysel bir yargılama sonucunda, haksızca mahkûm edilir.Alfred Deyfus’ün mahkûm edilmesine neden olan belgeler, hukuktan yazına kadar, hemen hemen her alanda tartışma yaratır.
Emile Zola, 13 Ocak 1898’te L’Aurore gazetesinde “Suçluyorum!..Cumhurbaşkanına Mektup” başlıklı yazısını yayımlar.
Tahsin Yücel çevirisiyle (Tahsin Yücel çevirilerini sevenlerdenim) okuduğum bu açık mektup, çok etkileyiciydi.Aydın sorumluluğunun, cesaretinin büyük bir örneğini sergileyen Emile Zola’ya hayran kaldım.
Tahsin Yücel’in mektup öncesi ve sonrası yaşanılanlarla ilgili olarak yaptığı açıklamalar konuyu kavramak için çok önemli bir hizmet olmuş.
Suçluyorum’u Guermantes Tarafı’na hazırlık olarak okudum.
15.12.2021

Virginia Woolf’un İlk kez Good Housekeeping dergisinde yayımlanan denemelerinin altısı Londra Manzaraları adlı kitapta toplanmış.
Virginia Woolf, Londralıdır.Şehirde yürümeyi, dolaşmayı da çok sever.Kentin dokusunu, tarihini sıradan bir kentli gözüyle gözlemlemek ve yazmak tutkusuymuş.
Bir Londralının Portresi adlı denemesini çok sevdim.Mrs.Crowe’un oturma odasına konuk olmayı ne çok isterdim.☺️
12.12.2021

Romanları ile tanıdığımız Eyüp Aygün Tayşir, Sabitâlem Mahallesi adlı bir öykü kitabı ile çıkmıştı karşımıza bir süre önce.Hatta bu yılın Sait Faik Hikâye Ödülü adayları arasında da yer almıştı.
Mizah yönü güçlü öykülerin bulunduğu kitapta, Nakliyeci Zeki 1 ve Nakliyeci Zeki 2 öykülerini çok sevdim.
Sex Shop’un da hakkını yemeyeyim...Güzeldi.
12.12.2021

Nobel Ödüllü yazar Olga Tokarczuk ile öykülerinin yer aldığı Aç Gözünü Artık Yaşamıyorsun adlı kitabı ile tanışmış çok sevmiştim.
Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri Üzerinde sonrası Olga Tokarczuk’un benim yazarlarımdan biri olduğuna karar verdim.
Türkçeye çevrilmiş iki kitabı daha var.Onları da çok merak ediyorum.
Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri Üzerinde’nin Bayan Duszejko karakteri en çok sevdiğim karakterlerin arasına girdi.Bayan Duszejko’nun; insanın, kendisini her şeyin odak noktasına koyarak, tüm dünyayı, ekolojik sistemi günlük çıkarlar uğruna alt üst etmesine olan kızgınlığı, savaşçı ruhu çok etkileyiciydi.
12.12.2021

Çin’in Balou Sıradağları çevresinde yaşanan kuraklık sonucunda, açlık ve susuzlukla karşı karşıya kalan yöre insanları su ve yiyecek bulma umuduyla göç eder.Geride sadece bir yaşlı adam ve köpeği kalır.Filizlenen mısır fidesini yaşatmayı amaç edinen yaşlı adam ve kör köpeği, yaşam mücadelesi de verirler aynı zamanda.
Köpeği ve yaşlı adam arasındaki dostluk az bulunur cinstendi.

“Yaşamak, en büyük direniştir! “sözünü kalbimin derinlerinde hissettim Günler Aylar Yıllar ile.
Yan Lianke müthiş bir anlatıcı.Bu yıl okuduğum en etkileyici kitap sanırım Günler Aylar Yıllar.