Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

Ender Artur Tarafından Yapılan Yorumlar

11.03.2002

Yazarın hayatını ,yanısırada memleketin durumunu anlatan sekiz ciltlik ''nehir roman'' ın üçüncü kitabı.Bu kitap öğretmenlik için atandığı Kavacık köyünü ziyareti ile başlayıp,Sivas lisesine tayin olduğu için ailesinide alıp Sivas'a yerleşmesi ile sona eriyor.Köylerimizin sorunlarından biri olan kız çocuklarının okutulmaması,Fakir Baykurt'un bu konuda verdiği savaş,köylerdeki sağlık sorunları,Hakkı Tonguç,Hasan Ali Yücel,Aşık Veysel ve daha nice ünlüler ile tanışmalar,Muzaffer hanım ile evlenmesi,Gazi Eğitim Enstitüsü imtihanı,oniki öyküden oluşan ilk kitabını yayın evine verişi,edebiyat bölümünden mezun oluşu,Nazım Hikmet'in haftada bir Moskova'dan radyo aracılığı ile seslenişi,kuradan Sivas Lisesinin çıkması.Hepsi bu kitapta.Yazarın hayatını ve o dönemin Türkiyesini merak edenlere tavsiye ediyorum.
06.03.2002

Paris'e sürülmüş bir Amerikalı aydın grubunun serüvenlerini ve yaşadıkları bohem hayatlarını anlatıyor.
Hemingway,boğa güreşi ve derin deniz avcılığına çok meraklı bir yazardır.Bu kitabında derin deniz avcılığı olmasada gölde avcılık ve boğa güreşi uzun uzun anlatılmış durumda.
Kitabı çok şeyler bekleyerek okumayın,hatta bittiğinde kendinizi boşlukta hissediyorsunuz ve biraz daha devamı olmalı diye düşünüyorsunuz.Zaten yazar kendisi de bu romanından memnun değilmiş.Yaptığı bir konuşmada ''yirmibeş yaşımdayken Somerset Maugham'la Stephen Benet'in romanlarını okudum.Onlar romanlar yazmıştı,bende roman yazmadığım için kendimden utanıyordum.Böylece yirmiyedi yaşında iken Güneşde doğar'ı yazdım,üstelik altı haftada yazdım.Valencia'da doğum günümde 21 Temmuzda başladım,Paris'te 6 Eylül'de bitirdim.Gerçekte kötüydü,yeniden yazmak için beş ay harcadım''** diyor.
Eğer benim gibi sizde;bir yazarın tüm kitaplarını okumadıkca o yazar hakkında sohbet etmeyi sevmiyorsanız,çaresiz bu kitabı okuyacaksınız.
**Yazarın ''YA HEP YA HİÇ'' adlı romanının başındaki yazıdan alınmıştır.
03.03.2002

İnsanlar,çevre ve olaylar çok iyi gözlenerek yazılmış öykülerden oluşan bir kitap.Yapılan tahlil ve tasvirler çok başarılı.Öykülerin çoğundaki ortak konu;bir olayın,bir yazının hatta bir kokunun,bir sözün yani kısacası anlık bir olayın öykü kahramanına bir şeyler hatırlatması,geçmişi uzun uzun yaşatması.Birde her öykünün sonunda yüzünüzde şaşkın bir ifade oluyor,çünkü kesinlikle o şekilde biteceğini düşünmüyorsunuz.Elinizden bırakmadan zevkle ve merakla (bakalım bu öykü nasıl bitecek diye)okuyacağınız bir kitap.
03.03.2002

Anı,tiyatro,sinema,eski İzmir ve civarı.Eğer bu konulara merakınız varsa bu kitabı mutlaka okuyun derim.Hatta bir de küçük Anadolu gezisi yapıyorsunuz.Nedret Güvenç bu kitapta sadece kendisini anlatmıyor.Sinemanın ve tiyatronun bir çok ünlü kişilerini,iki camianında durumunu,çekilen sıkıntıları,dönen dolapları
da anlatıyor.Okadar güzel ve akıcı bir dille
yazılmışki,sanki okumuyorsunuzda Nedret hanım ile karşılıklı oturmuşsunuz,o kendine has ses tonu,vurgulaması ve temiz Türkçesi ile size anlatıyor gibi.
03.03.2002

Yazarın hayatını,yanısırada memleketin durumunu anlatan sekiz ciltlik 'nehir roman'ın dördüncü cildi.Çok zor şartlar altında Sivas'a gelişleri ve yerleşmeleri,kısa bir süre sonra Ortaokulu olmayan Hafik'e tayini,burada hemen Ortaokul yapımı için çalışmalar.Ankara Piyade Yedek Subay Okuluna gidiş yani asker oluşu,öğretmen olarak Konya Astsubay Okuluna atanması,Yılanların Öcü adlı eseriyle Cumhuriyet gazetesinden birincilik ödülü alışı,terhis oluş yeni kura çekimi sonrasında Şavşat'a tayin olması,tekrar Ankara'ya tayin,Müfettiş olması,çok istediği İngilizceyi öğrenmesi,Yılanların Öcü'nün Akçaköy'de çekimi ve bunun gibi bir sürü olay bu ciltte.Gerçekten Anadolu'yu köşe bucak geziyor gibi oluyorsunuz.
Yazarın hayatını ve memleketin o dönemdeki
durumunu merak eden okuyuculara tavsiye ederim.