E-Dergi

Gayet akıcı, hızlı okunabilen, yer yer güldüren, keyifli, kafa dağıtmalık bir kitap olmuş. Edebi açıdan ise çok başarılı olduğu söylenemez. Yazar aynı konuyu birden çok roman karakterinin gözünden anlatarak farklı bir teknik kullanmış. Bu teknik ve karakter isimlerinin ilginç hem de kafiyeli olması dolayısıyla okumaya ara verdiğinizde kopukluklar kaçınılmaz oluyor tavsiyem arayı çok soğutmadan hatta mümkünse bir defada bitirmeniz.

Zweig'ın novellarında hikayeyi okurken aynı zamanda karakterlerin duygu durumu üzerinden psikoloji eğitimi de almış oluyorsunuz. Korku kitabında da kocasını aldatan bir kadının yoğun stresli dönemini okuyacaksınız.

Günümüzün başarılı yapımcı ve senaristlerinden içinde çok derin bir felsefesi bulunmayan varsa da bunu anlatamayan bir kitap olmuş. Filmden aldığım tadı kitaptan alamadım ancak okurken eğlendiğimi söyleyebilirim. Okurken her ne kadar eğlensem ve yazarın fikirleri mantıklı gelse de üzerinde düşündüğüm zaman tutarsızlıklar göze çarpıyor. Yazar kapitalizm ve modern yaşama karşı bir savaşı kazanmanın imkansız olduğunu fakat dikkatli olursak en az hasarla çıkabileceğimizi anlatmış.

Mark Twain’in genç ve yaşlı iki kişiyi konuşturarak yazdığı ve fikirlerini yaşlı adam üzerinden anlattığı denemesidir. Determinist bir yaklaşımla insanın doğuştan sahip olduğu mizacı ve beyninin dışarıdan gelen etkileri sonucu bir fikir ortaya koyabileceğini söylemiştir. İnsanı harekete geçiren tek dürtünün kendi ruhunu tatmin etme dürtüsü olduğunu, insanın bütün eylemlerinin birincil amacının kendi iç huzuru ve ruhsal rahatlığı olduğu iddia etmiştir. Sonuç olarak denemelerde bir kesinlik yoktur bütün düşüncelere katılmayabilirsiniz fakat bu kitap bakış açınızı genişletebilir.

Hayatını başkalarının kalıpları içine sokarak şekillendirmiş, şaşaalı, bol eğlenceli fakat bir o kadar da yapay saray hayatı yaşayan Madame de Prie’nin saraydan kovulmasıyla değişen hayatı anlatılmıştır. Kendisiyle barışık olmayan insanlar yalnız kalmaktan korkar. Onların mutluluğu içeriden gelen bir his değil dışarıdan gelen iltifat, eğlence, şan, şöhret gibi uyarıcılardır. Bu tarz insanların bu uyarıcılardan mahrum kaldıklarında kısa sürede depresyon ve bunalıma, uzun sürede ise intihara sürüklenmeleri sürpriz sayılmaz. De Prie de onlardan biri. Bu insanların psikolojisini edebi sanatlar içerisinde anlatabilecek Zweig ve birkaç yazar dışında kimse yok.