Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

Bashorozlu Tarafından Yapılan Yorumlar

01.09.2014

İngilizlerin malum oyunlarını masum bir şekilde okuyucuya aktarmaya çalışan bir kitap. Doğal zenginlikleri olan ülkeleri o ülke farkında olmadan nasıl sömürdüklerini, şu anda olduğu gibi ülke insanlarını birbirine düşürerek çıkan kargaşadan nasıl faydalandıklarını anlıyorum.
Aslında Nijeryalı küçük bir kızın ailesinin yok oluşunu, mahvolan hayatını ve ona bir İngiliz gazetecinin yaptıkları yardımı anlatıyor ama olayın genelinde benim anladığım yukarıda da izaha çalıştığım gibi tipik İngiliz oyunu aslında perde arkasında, ama öyle masumane öyle ustaca işlenmiş ki zannedersin İngilizler ne kadar insancıl, ne kadar yardımsever… tabii ki kişisel olarak öyle çok insan olabilir ama, sonunda koydukları kurallara uyarak Devlet politikalarını desteklemek durumunda kalmaları bana yukarıda anlattığım kanıyı uyandırıyor, Ayrıca İngiltereyi mültecilere kucak açan cennet bir ülke göstermeleri...??? ama mültecilerin kaldıkları yerde canlarından bezdikleri de anlatılmakta. Madem bu kadar insancıllar, peki o insanlar neden mülteci durumuna düşüyor, neden kendi topraklarından kaçıyorlar, bunu düşünmek lazım esas olarak, neyse neyse okunmasında fayda var, okuyalım ki bir şeyleri daha iyi anlayalım, özellikle de son zamanlarda ülkemizdeki olayları…!
Okuyalım ki gelişmekte olan ülkeleri sömürgeci ülkelerin duruma ve zamana göre nasıl politikalar izleyerek kedinin fare ile oynadığı gibi oynadığını…! Okuyalım ve düşünelim…!?
22.05.2014

Heyecanla başladığım kitabı güçlükle bitirdim, ancak son bölümlerde mevzuyu anlamaya başladım ancak yeniden başa dönmek gerekti ancak göze alamadım. Son kısımda konu hemen anlaşılıyor ve gayet te güzel ama baş kısımlarda o kadar detay insanı sıkıyor gerçekten. Biri 11 diğeri 15 yaşında iki kız kardeşin bir alışveriş merkezinde aniden kayboluşu, arkalarında herhangi bir iz bırakmayışı, yıllar sonra tesadüfi bir trafik kazasında kardeşlerden büyük olanı kendisini küçük kardeşmiş gibi lanse etmeye çalışsa da herhangi bir ispatı olmadığı gibi tutarlı da görünmüyor, aslında kendisi de bunları istemeden açıklıyor zaten. Ama bu husus polisin dikkatini başka bir tarafa çekiyor, emekli bir polis kaybolan hayatlar nerede olduğu bulunamayan mezar...
28.04.2014

2008 de 1.basımı yapıldığı halde 21. basımını ancak nisan 2014 te okuyabildim. Uçurtma Avcısı güzeldi ama bu çok daha etkileyici inanın, Haksızlığın, adaletsizliğin, çalınmış hayatların dramı, Afganistan da kadın olmanın zorluğu, zorluğun ne demek olduğu, özellikler bayanlar okuyun...! 12 yaşından sonra kızların sadece bir META olarak görüldüğü, alınıp satıldığı, erkeklerin elinde sadece bir eşya olduğu, Çaresizliğin ne demek olduğu...yaşanmamış hayatları okuyun... Süper güçlerin ülkeleri nasıl bir oyun sahası gibi kullandığı, insanların etnik yapılarını öne çıkararak birbirine karşı kullandığı, bu kargaşada kazanın süper güçler olduğu, Dolayısıyla çıkarmamız gereken dersler olduğunu düşünelim, Allah korusun...
Sevginin nelere kadir olduğunu, Meryem ile Leyla'nın kesişen hayatlarını, Elinizden bırakamayacaksınız, tavsiye ederim.
02.04.2014

Okumaya başladığınızda sizi içine alacak, kendinizi bir yerlerde bulacaksınız, aklınıza gelmeyen acıları yüzünüze vuracak,
Afganistan halkının acıları, yaşayışları, örf ve adetleri...
Gerçek sevgi ve sadakati, kardeşliği, hüznü, acıyı, mutluluğu, paylaşabilmeyi...
Unutamadıklarım; "hasan'ın duvarın üzerindeki pantolonu, Emir'in arkasına bakmadan oradan gidişi, Hasan'ın oğlu Sohrab'ın lastik sapanıyla sehpanın altındaki pirinç topu Asef'in göz çukuruna gömmesi...
Üzüleceksiniz, sinirleneceksiniz, hatta kendinizi kaybedeceksiniz adeta ve bir çırpıda okuyacaksınız...
19.03.2014

Acı bir gerçeğin ardından gözü, gönlü yaşlı bir babanın kaleminden çıkmış bu kitabı, Merhume kızı Münevver adına yapılacak Okul için bir tuğla da benden olsun diye aldım ve okudum.
Aslında edebi bir eser olması beklenemezdi bağrı yanık bir babanın kaleminden çıkanlar, ama yine de bir çırpıda okudum(2 Günde), çok duygusal ve akıcı geldi, olayların gelişimi merak saiki tabii.
Ancak aldığım bir ders: İnsanların sosyal çevreleri özellikle gençler için önemli, Eskiden Türk Filmleri vardı Zengin kız Fakir oğlan veya Fakir kız zengin oğlan, öyle duygusal ve öyle güzeldi ki çeşitli badirelerden sonra hep sonu MUTLU biterdi. Bunlar ancak filmlerde olurdu, çünkü şimdi ki dizileri görüyoruz, insanlar ne kadar hile ve desiselerle, türlü dalaverelerle ön planda görünen sevgiyi, aşkı kullanarak ne biçim gaddarlık, vahşilik, riyakarlık afedersiniz Adilik diz boyu... görüyoruz...!
Haddim olmayarak gençlere sesleniyorum, lütfen kendi sosyal çevrenize uygun kişilerle dostluğunuzu paylaşın, özellikle zenginlerle arkadaşlığa özenmeyin ne olur, onlar bir şekilde kendilerini kurtarır ama olan sizin hayatınıza olur...
Herkes Süreyya Karabulut gibi olayların üzerine gidemez, hakkını arayamaz, kaybolur gider... Her ne kadar adamı ayıplasak da o kadar medyatik oldu diye ama içi yanmış bir baba ne yapabilir soruyorum size... gene de iyi dayanmış ve başarmış diyorum... Allah kimsenin sevdiklerini elinden almasın, hele böyle canice... vahşice... ALLAH hepimizi esirgesin. slm lar.