E-Dergi

Oldukça ilgi çekici, akıcı, konuya girdikçe elinizden bırakamayacağınız güzel bir polisiye...
Dedektif Gurney'in emekli olmasına rağmen eski bir arkadaşı olan Mark Mellery'in Gurney'in ününe dayanarak kendisinden yardım istemesi, Gurney'in ise, eşi Madaleine'nin de fikirlerini alarak kıvrak zekası ile çözüme gidişi....
Çok enteresan zekice yazılmış olması okuyucuyu içine çekiyor adeta, ama bu benim fikrim tabii...
Okuyun bana katılın.

Aşk ilk bakışta bildiğimiz AŞK-SEVİ "anlatılamayan ancak yaşanan" o ulvi duygu diye düşünmüştüm, ancak okundukça konunun başka boyutlarını gördüm, AŞK'ın değişik boyutlarda irdelendiği, yaşandığı, özün AŞK ama kime neye nasıl aşık olunduğu... nelere kadir olduğu, insana neler yaptırabileceği, belki biraz garip ama, Allah'ın zalimleri nasıl cezalandırdığı, başka birine öyle bir aşk , öyle bir güç kuvvet veriyor ki; hiçbir şeyin karşılıksız kalmayacağı, kısasa kısasın, sebep-sonuç ilişkisinin ... hani ne bileyim siz kitabı okuyun ben anlatamıyorum galiba... okuyun AŞK'a tutunun, sonra bana katılacaksınız...

Nazan Bekiroğlu değişik bir açıdan bakmış olaylara, bazen zamanın gerisine, bazen olayların birebir tanığı olarak içine... Balkan Savaşından I.Dünya Savaşına değin süren iki ayrı hayat, ayrı mekanlarda iki ayrı insan;
Tebriz!in Ünlü Halı Tüccarlarından Mirza Han'ın oğlu delifişek Settarhan ile Trabzon'un sayılı ailelerinden Hacı Bey'in incisi Zehra... Ayrı mekanlarda fırtınalı hayatlar, aşkları derken kaderin cilvesine bakın ki yolları kesişen bu ikilinin isteyip de yaşayamadıkları aşklarını birlikte yaşamaları...! müthiş..., özellikle başta söylediğim gibi yazarın bizzat olayların içine girip bire bir yaşaması şeklinde aktarımı çok hoş...,
Bir solukta okunabilecek güzel bir roman, benim gibi seyahat meraklıları için sanki İran'da, Gürcistan'da Karadenizde seyahat ediyorsunuz, Tebrizdeki o sokaklarda adeta mistik bir yolculuk, Batum da Sofia'nın kitapçı dükkanında, Yezd'de adeta dolaşıyorsunuz...
Not: Sonu basit bir bitim gibi hayal kırıklığı yaratıyor ama; sanki 2 nci kitabı gelecekmiş havası veriyor insana, ne dersiniz!?

Jeff Keller: "Hayatın yüzde on'u başıma gelenler, yüzde doksanı da başıma gelenlere gösterdiğim tepkilerdir" diyerek çok güzel özetlemiş aslında,
Davranışlarımızı olumlu yönde etkilemek, hayata olumlu bakmak, bakış açımızı pozitif yönde değiştirmekle olacaktır,
Neyi nasıl görmnek istiyorsak öyle görürüz öyle değil mi? demek ki Yaklaşım Her Şeydir demek doğru bir YAKLAŞIMDIR, daha ne diyeyim okuyun bakalım göreceksiniz.

Girişimci, birşeyler yapmak için yanıp tutuşan ama nereden nasıl başlayacağını bilemeyen yani zincirlerini kıramayanların okuması gerekir diye düşünüyor, bu gibi kimselerin okuduktan sonra cesaretlerini tolayıp bambaşka bir ruhla, bir enerji ile işe koyulacaklarına inanıyorum.
R.Kiyosaki ; para kazanmak için nelerin yapılması gerektiğini, para ile çalışmaktan ziyade paranın nasıl çalıştırılması gerektiğini, yani paranın kullanımını(parayı kazanma, onunla yatırım yapma ve harcamayı) özetle para Amaç değil Araç olması gerktiğini çok güzel bir şekilde anlatmıştır.
Babalar, anneler çocuklarınıza öğüt vermeyin bu kitabı okutun, Gençler hele siz bir okuyun, okuduktan sonra da bir düşünün hele... Önunüzde daha uzun yıllar var, şimdi hayat nasılsa geçer, ama 20 yıl sonra, hayat nasıl olacak siz hayatın neresinde olacaksınız veya daha sonra... okuyun ve düşünün gelecek sizin, siz bilirsiniz, hadı kolay gelsin.