Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

denizmavi Tarafından Yapılan Yorumlar

14.07.2008

Kitabın adı her ne kadar "Rauf Orbay - İsmet İnönü kavgası" olarak geçiyorsa da, 650 sayfalık kitapta, kitabın başlangıcındaki giriş bölümündeki küçük bir izah dışında, bu kavga ile ilgili hiç bir konu geçmiyor kitapta.
Kitap tamamen Mudanya Konferansına kadar geçen süreçte gizli oturumla toplanan meclis görüşmelerinin tutanaklarından oluşuyor. Her celsenin başında, oturumun hangi amaçla yapıldığı yönünde bir de küçük açıklama var.
Kitap bu haliyle ancak tarih araştırmacıları için kaynak olarak kullanılabilir. Araştırmacılar dışındaki okuyucular için biraz sıkıcı gelebilir.
Bence kitabın ismi bu şekilde okuyucu için yanıltıcı olmuş, doğru isim; "Mudanya Konferansı Öncesinde Meclis Gizli Oturum Tutanakları" olmalıydı. Okuyucu da kitabı ne okuyacağını bilerek alırdı böylece.
07.07.2008

Köy Enstitülerinin kurucusu Hasan Ali Yücel’in nezdinde dönemin eğitim hareketleri siyasi kamplaşmaları konu ediliyor. Yazar da bu siyasi kamplaşmalar da safını belirlemiş ve tek parti dönemi CHP muhaliflerine geleneksel karalamalarla bu kitabı ortaya çıkarmış. Mesela Kazım Karabekir’in Köy Enstitülerine olan eleştirilerini kitaba aldıktan sonra, onun bir saltanat ve hilafetçi olduğu için modern eğitim kurumlarının temeli olan Köy Enstitülerini kabullenemediğini yazmış. Halbuki Kazım Karabekir’in 40 tan fazla kitabı var, hiç birinde yazarın bu kitapta ileri sürdükleri bulunmaz. Yazar karalamada bulunduğu şahsın kitaplarını okumak yerine, geleneksel karalamalardan faydalanmış.
Yazar kitapta ayrıca zorlama yorumlarla Hasan Ali Yücel’i yüceltme gayreti içine girmiş. Mesela, hukuk fakültesinde okurken bir gün hocası Celalettin Arif Bey ile tartışmaya girmiş. Bu da onun yılmaz karakterinin bir göstergesiymiş.
Hasan Ali Yücel’in kendisi de bu kitabı görseydi pek memnun kalmazdı herhalde.
29.06.2008

İlk 150 sayfayı sabırla atlattıktan sonra ilginç bir roman olduğu kesin. Bazı yerler fazla muğlak bırakılmış; İsa gerçekten çarmıha gerildi mi, rüyasında mı gördü, çarmıha gerildi de ruhu göklere mi taşındı, yazar açıkça budur diye yazmamış, bunun yerine hayalden gerçeğe belirsiz geçişler yaparak muğlaklık oluşmuş.

Çarmıha gerilmesinden sonra İsa'nın havarileri ve incil yazıcıları ile konuşması çok ilginç. İsa'nın ben bunları söylemedim, bunları yapmadım demesine karşı yazıcıların verdikleri cevaplar düşündürücü.
Romanın yazarının bu kitap nedeniyle afaroz edildiğini de öğrendim. Hıristiyanlığa bundan çok daha eleştrel yaklaşan kitaplar varken, burada yazdıklarından dolayı yazarın afaroz edilmesi şaşırtıcı.
11.06.2008

Roman her ne kadar Katolik Kilisesinin "Üçüncü Sır"ı üzerine kurgulansa da daha çok Vatikan'daki üst düzey çekişmeleri ve beraberindeki entrikaları konu almış. Bir diğer ilginç yanı ise gelecek üzerine kurgular içermesi. Uzun zaman önceki kahinlerin kehanetlerine göre 112. papa 2.Peter adını alacakmış. Bu roman yazıldığında henüz 110. Papa görevde (Papa 2. John Poul) Romanda 111. Papa 15. Clement adında bir Papa oluyor ve 112. Papa da 2. Peter adıyla göreve geliyor ve 4 gün sonra intihar ediyor.
Yazar 111. Papa'yı tutturamamış, bakalım 112. Papayı tutturabilecek mi?
Kitabın anlatımı oldukça sürükleyici. Kilise entrikalarının içine biraz da polisiye gerilim katılmış. Ayrıca gerçek bilgiler ile soslandırılmış.
Hem sürükleyici bir roman okumak hem de Vatikan kilisesinin entrikalarını öğrenmek isteyenler için ilgi çekici bir roman.
04.06.2008

Türkiye’nin tarihini, siyasi çekişmelerini, toplumsal yapısını, geçirdiği aşamaların niteliğini kavrayabilmek için Nakşibendiliği iyi bilmemiz gerekir. Nakşibendiliği iyi bilmeden, Türkiye sosyolojisi hakkında sağlıklı analiz yapabilmek mümkün değil.
Bu kitap Nakşibendiliği ilk çıkış noktasından ele alarak, Türkiye’deki izleri de dahil olmak üzere tüm kollarını inceleme altına alan zengin bir çalışma.
Kitabın sonuna önemli Nakşibendi Şeyhlerinin kısa biyografileri de eklenerek çalışma daha da zenginleştirilmiş.