Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

denizmavi Tarafından Yapılan Yorumlar

29.11.2004

Mehmet Altan kitabında iktisat alanındaki çalışmalarını toplu halde sunarken, Türkiye'de uzun süredir tartışılan bürokrasiye akademisyen bakışı ile ışık tutuyor.

Altan kitabında daha önce kitaplaşmamış "Türkiye'nin asıl egemeni kim?" gibi sorulara çeşitli perspektiflerden bakarak cevap arıyor. Altan'ın iktisat ile ilgili yazdığı dördüncü kitap. İlk kitabı "Süperler ve Türkiye"de Amerikan ve Sovyet yatırımlarını, bu iki dev ile Türkiye'nin ilişkilerini ve dış politika ile ekonominin bağını irdeleyen Altan, ikincikitabı "Darbelerin Ekonomisi" nde Türkiye'de yaşanan askeri darbelerin temel nedeninin dış dünya ile uyumsuzluktan kaynaklandığını öne sürüyor.

Yazarın profesörlük tezi olan "Kapitalizm Bu Köye Uğramadı"da Altan, Türkiye'nin hiçbir zaman kapitalist üretim tarzı ile eklemlenmediğini ve derin bir nitelik değişimine uğramadığı iddiasında bulunuyor. Bu kitabında Türkiye'nin sömürülerek geri bırakıldığı tezini abartılı bulan Altan, Türkiye'nin yeryüzünde gelişen ticaretin etkisinde kaldığını savunuyor. "Bürokrasi mi, Burjuvazi mi?" adlı kitabında iktisatla ilgili çalışmalarını derleyip toplayan Altan, "Türkiye'nin asıl egemeni kim?" gibi önemsediği tartışmalara cevap arıyor.
29.11.2004

Raif Karadağ bu eserinde petrolü ilk ortaya çıkışından itibaren ele alarak, günümüze kadar ülkeleri nasıl savaş ve dehşete sürüklediğini, ülkelerde ihtilaller yaptırıp rejimleri nasıl değiştirdiğini, savaşlar çıkarıp haritaların nasıl değiştiğini sürükleyici bir anlatımla ele almış. Konu esas olarak Amerikalı Yahudi Rakofeller’ın Standart Oil’i ile İngiltere Yahudisi Deterding’in Shell’i arasındaki mücadeleyi kapsıyor.İlginç bilgiler mevcut, mesela bunlardan biri Deterding’in 1941 yılına kadar Hitler’in petrol gereksinimini karşılaması! Ancak bunun arkasında koplo teorileri aramaya da gerek yok bence. Deterding, her ne türlü olursa olsun para kazanma peşinde olan biri. Okunmasında büyük fayda olduğuna inandığım bir kitap.
29.11.2004

Hegel’in devleti ön plana alan hukuk felsefesine karşı Marx’ın insanı ön planda tutan eleştirilerini okuyabileceğimiz güzel bir eser. “Demokrasi, bütün siyasal anayapıların çözülmüş bilmecesidir” diyor Marx. İçinde derin manalar taşıyan bir cümle. Sanki bir kaç sayfalık bir yazıyı tek cümlede özetlemiş. Hegel’in devletçi tutumunu eleştiriyor ve “Hegel Devletten hareket ediyor ve insanı devletin bir öznelleşmesi olarak düşünüyor. Demokrasi İnsandan hareket ediyor ve devleti insanın bir nesnelleşmesi olarak düşünüyor” diyor. İlgi duyanlar için zevkle okunacak bir kitap.
29.11.2004

Yazarın “Demokrasimizin İsmet Paşa’lı” yılları adlı 7 ciltlik eserinin ikincisi. Çok partili hayata geçilmiş, DP iktidarı kazanmış ve artık DP siyaseti Türkiye’yi yönetmektedir. Herşey gayet güzel başlamıştır. Ekonomide ve altyapıda görülen eksikliklerin üstüne gidilmeye başlanmış 1950 öncesine göre 3-4 kata varan üretim artışları sağlanmıştır. Bu arada iktidar ile muhalefet arasındaki çekişme de kızışır ve birbirlerine sert eleştirilerde bulunurlar. 1954 seçimlerine yaklaşırken vaziyet bu durumdadır. 1954 sonrasını yazar ayrı bir ciltte anlatmış. 1954 sonrasını iyi algılayabilmek için okunması gereken bir kitap. Yazar ayrıca kitabında bir cümle kullnmış, bence çok önemli; “keşke ne tahkikat komisyonu olsaydı, ne de yassıada” diyor yazar. Yani ihtilale gidilen yola tahkikat komisyonlarının neden olduğunu söylüyor. Tahkikat komisyonları da bilindiği gibi, görevini layıkı ile yerine getirmeyen bürokratları çabucak görevden almayı sağlayacak bir uygulamaydı. Ama ülkenin sahiplerini yerlerinden oynatmak kolay olmadı. Kitapta geçen anlatımlar, elbette ki yazarın İnönü’nün damadı olması açısından ayrı bir önem taşımaktadır.
29.11.2004

Kazım Karabekir’in anılarından oluşan 5 ciltlik eser, kızları tarafından 1960 yılında yayınlanmak istenir, fakat savcılık 5816 sayılı “Atatürk’ü Koruma Yasası”na aykırı olduğu gerekçesiyle kitabın yayınını durdurur. Tarih, hukuk ve Edebiyat profesörlerinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinin incelemesi sonucu kitabın tarihi gerçeklerden ve yaşanmış anılardan oluştuğunu, Atatürk’e hakaret de bulunmadığı konusunda rapor verirler ve kitap beraat eder.
1. bölüm, 31 Ekim 1918 müterake akdini takip eden günden, İzmir’in işgaline kadar geçen süreyi
2. bölüm, 15 Mayıs 1919 İzmir’in işgalinden, İstanbul’un işgaline kadar geçen süreyi
3. bölüm, 16 Mart 1920 İstanbul’un işgalinden Doğu Harekatı sonuna kadar geçen süreyi
4. bölüm, 1 Aralık 1920 Doğu Hareketı sonundan 23 Temmuz 1923’e kadar olan süreyi
kapsamaktadır.
Her yönüyle mükemmel bir eser. Bu eseri okumadan milli mücedele tarihini bildiğimizi iddia etmenin güç olduğuna inanıyorum.